Bu Blogda Ara

11 Şubat 2014 Salı

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Musıki ve İstanbul'un Polonyalı Mültecileri

[KanalKultur] - Toplumsal Tarih dergisi şubat 2014'te yayınlanan 242. sayısında "Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Musıki" dosyasını kapağa taşıyor.

19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul sadece köklü Osmanlı / Türk şehir musıkisinin değil, bu coğrafyada doğmuş ve yüzyıllardır sürdürülmüş olan Hıristiyanların ve Yahudilerin dini müzik geleneklerinin de merkeziydi. Merih Erol editörlüğünde derlenen dosyada 19. yüzyıldan 20. yüzyıla İstanbul'da müziğin hangi ortamlarda, kimler tarafından yapıldığı, farklı cemaatlerden musıki adamlarının iletişimleri ele alınıyor.

Aram Kerovpyan, Ermeni musıkisindeki notasyon sisteminin tarihsel gelişimini ortaya koyduktan sonra 19. ve 20. yüzyıllarda Ermeni dini müziğinin 1915'teki Ermeni kırımından sonra nerelerde ve nasıl tutunduğu üzerinde duruyor.

Merih Erol, 19. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul Rum cemaati içinde yapılan "milli müzik", bu müzikten yabancı öğelerin ayıklanması, müziğin "milli kültür" üzerindeki etkisi ve Avrupa'yı tanıyan Rumlar üzerinden gelen çok sesli Batı müziğinin etkileri ve buna gösterilen direnç gibi konulara eğiliyor.

Maureen Jackson, Osmanlı'nın son döneminde İstanbul'da, çeşitli açık kentsel mekânlarda faal olan ve hem besteci hem de dini lider rolleriyle karşımıza çıkan iki besteci; hem İbranice hem de 'dindışı' musikiyle uğraşan Nesim Sevilya ve yalnız kendi cemaati için beste yapan Hayim Moşe Becerano'nun hayat hikâyelerini izliyor. Bu müzisyenlerin hikâyeleri aynı zamanda imparatorluğun kozmopolitizminin kentsel manzarası hakkında fikir veriyor.

Panagiotis C. Poulos, Osmanlı / Türk müziğinin icra edildiği mekân yani meclis üzerinde duruyor. Düzenli yapılan samimi ve müşterek toplantılarda meclise katılanlar ortak şiir-müzik beğenileri ve muhabbet (sohbet) yoluyla ilişki kurmaktadır.

Ayşe Çavdar, İstanbul'a gelen Loïc Wacquant'la görüşerek Bourdieu'nün tarihle sosyoloji arasında kurduğu ilişkiye yaklaşımını, Wacquant'ın Gezi protestolarına ilişkin değerlendirmesini ve İstanbul'daki toplantıları eleştirel bir gözle değerlendiriyor.

Paulina Dominik, Osmanlı İmparatorluğu ve Lehistan Krallığı'nın diplomatik ilişkileri etrafında 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başında İstanbul'un Polonyalı mülteciler için en önemli merkezlerden birine dönüşmesi sürecini anlatıyor.

Evren Dayar, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde yaşanan savaşlar, kıtlık, göçler, siyah köle ticaretinin yasaklanması ve buna benzer nedenlerle yaygınlaşan çocuk icarlarını Antalya şeriye sicillerindeki icar sözleşmeleriyle birlikte ele alıyor.

Adnan Mahiroğulları, Kurtuluş Savaşı tarihyazımında yer almayan ama sözlü ve yazılı kaynaklarda karşılaşılan Muvahhidin Cemiyeti'ni inceliyor.

Loubna Lamrhari, I. Dünya Savaşı tarihçileri için son derece önemli olan 1926'da yayımlanan, 1927'de de Türkçe'ye çevrilen "Büyük Harbde Türk Harbi" adlı eserin yazarı Binbaşı Maurice Larcher'nin bir biyografisini sunuyor.

Turhan Turgut, I. Dünya Savaşı sırasında bir propaganda aracı olarak postanın kullanımını ve bu sırada çıkarılan resimli propaganda kartpostallarını ele alıyor.

Osman Öndeş, Galler prensinin nişanlısıyla 1869'daki İstanbul seyahatini, bu yolculukta onlara eşlik eden The Times yazarı William Howard Russell notları ve ressam Oswald Walters Brierly'nin tasvirleriyle sunuyor.

Zerrin İren Boynudelik, "Avrupa Resminde Mitolojik Konulu Resimler" başlıklı yazı dizisine Jusepe de Ribera'nın "Apollon Maryas'ın Derisini Yüzüyor" eserini sunuyor.

Hâmit Batu, İtalya'da Orvieto kenti yakınlarındaki Castel Viscardo köy kilisesinde bulunan 16. yüzyıla ait Osmanlı sancağının ve kendisinin bu sancağa ulaşma hikâyesini anlatıyor.

Nilay Özlü, İstanbul Kent Müzesi konusundaki gelişmeler konusunda bilgi verirken Karaköy Galata Rum Mektebi'nde gerçekleşen "Yine Yeni'den İstanbul" sergisinin tekrar gündeme getirdiği sorulara dikkat çekiyor.

Toplumsal Tarih'in 242. sayısında Emin Nedret İşli'nin "Menü, Harita, Gravür'ün Duayeni F. Muhtar Katırcıoğlu" makalesini ve önemli güncel haberler de yer alıyor. [KanalKultur]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder