Bu Blogda Ara

13 Kasım 2013 Çarşamba

Roz Kohen: Okul Öncesi Yıllar - 20. Asrın İkinci Yarısı

© Roz Kohen
- Annem Ester, ablam Dora ve ben
- Yorgo - Yörük Ali Köyü,
Büyükada (yaz, 1950)

© Roz Kohen -
 Amcamın karısı Suzan ve annem,
amcamın oğlu, ben ve ablam,
Bostancı (1951)

© Roz Kohen
- Bostancı içinde yorulunca Saim efendi
faytonuyla imdadımıza yetişir;
bizi Vapur İskelesi'nden eve veya
Kozyatağı'na götürürdü
(26 ağustos 1951)

© Roz Kohen
- Roz ve Dora - Cavidan hanımın
Üst Bostancı'daki evinde
(temmuz, 1952)

© Roz Kohen
- Roz ve Dora
- Kıblelizade Sokağı'nın
karşısındaki Luna Park Bahçesi
(nisan, 1952)

© Roz Kohen
- Dora, Roz, Metin ve Nejat
- Bostancı'nın camiye yakın,
pazar yerinin bulunduğu
Dr. Melahat Yıldızay'ın evinde

© Roz Kohen
- Annem ve Rum komşu Rea ile kızı Rita,
kasketli olan ben ve ablam
- Bostancı mendireği girişinde,
arka planda Bostancı Vapur İskelesi (1954)
 
© Roz Kohen
- Denize hazırlık - soldan sağa:
Dora, Nejat, Çetin, Roz ve Metin (1955)
Roz Kohen "Yahudi İstanbul'unu / İstanbul Yahudileri'ni" anlatıyor: İstanbul'da Yahudiler ve Yahudi Yaşamı

[KanalKultur] - Kohen'ler artık 4 kişilik bir aile olmuştur.

Şişhane, Kiblelizade'deki Melek Apartman'daki kiralık daire Kohen'lere evdir. Bina eskidir; ama sahibi Musa Morali Erenköy'de yaşar; her aybaşında kiracılardan kiraları toplamaya gelirdi. Geldiğinde de gür sesi uzaklardan duyulurdu. Herkesin kira parası hazırdı, bekletmeden verilirdi. O zamanlar ev sahiplerinden herhangi bir tadilatta bulunmaları da bir söz konusu değildi.

1960'lara doğru, Şişhane ve Kuledibi'nin bütün apartmanları gibi, Melek Apartman da giderek değerini kaybeder.

20. asrın ikinci yarısı kente ve mahalleye yenilikler getirmeye başlar...

Kıblelizade Sokağı'nın karşısındaki Luna Park Bahçesi'nin yerini gösterişli bir Türk Hava Yolları ofisi alır. Tepebaşı'ndaki çocuk bahçeleri de kaderlerine terk edilir...

Kuledibi de değişikliğe uğramağa başlamıştır. Mali durumları daha iyice olan Yahudi aileleri Balat, Hasköy ve Kasımpaşa, Doğruyol ve Kuledibi'ndeki evlerinden ayrılıp Taksim, Kurtuluş, Şişli ve Mecidiyeköy'deki daha konforlu dairelere taşınırlar.

© Roz Kohen
- Dr- Melahat Yıldızay'ın evindeki
merdiven girişindekiler:
Ben, annem, ziyaretcilerimiz
ve ablam
- Bostancı (26 haziran 1955)
Kasımpaşa Hamamı bile evlere şofbenlerin girmesiyle müşteri kaybına uğrar...

Bizimkiler, ayni mahallede kalanlar arasındadır.

Apartman içinde dostluk ettikleri komşuları daha uzaklara taşınınca bizimkiler, apartmanın içinde kendi kabuklarına çekilir. Bundan sonraki komşuluklar, ancak yazlıklarda karşılaştıkları Yahudi olmayan komşu ve dostlardır.

Üst Bostancı ve Cavidan hanımın evinin mutfağından uzanıp ağaçtan dut toplanırdı 1951 yılında.

Bir sonraki yılda Mahmut beyin ahşap köşkünde kızı Mahmure hanım ve annem canciğer ahbaptır.

Son olarak Bostancı'nın camiye yakın, pazar yerinin bulunduğu Dr. Melahat hanımın evinde üç yaz geçiririz.

Eski köşkün bir uçtan bir uça çam ağaçlarıyla bezenmis bahçesi, biz çocuklar için bir hayal alemi idi.

Yaz günleri Melahat ve Nezahat hanımın çocukları Metin, Çetin ve Nejat, evlatlıkları Nazlı ve bahçenin öbür ucunda oturan Rea ve Ohannes'in çocukları Rita ve Toto ile bahçede hayal gücümüzü geliştirmek ve Bostacı'nın tek tek plaj ve koylarından Rea'nin sandalıyla kıyılardan denize girmekle geçer. Çamaşırları bahçede Sultana hanım sıcak sularla yıkar, Madam Jenya da ütülemeye gelirdi. Akşamları da babam eve geldiğinde Bostancı mendireğinin kayalarından tekrar yüzmeye giderdik.

Hafta sonlarında Büyükada, Kartal, Pendik, Yakacık, İdeal Tepe ve Süreyya plajlarına gidilirdi. Bostancı içinde yorulunca da Saim efendi faytonuyla imdadımıza yetişir; bizi Vapur İskelesi'nden eve veya Kozyatağı'na götürürdü.

Ayrıca akraba ve kuzenler hafta sonları ziyaretimize gelirdi.

İşte o yüzden yazın gelişini iple çekerdik... [Roz Kohen - KanalKultur]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder