İsmail Engin |
Oysa sergi, ziyaretçisini sanki uçan halı üzerinde seyahat ettirircesine bir zaman yolculuğuna çıkarıyordu. Ve bu yolculuk, Türkiye'yi ve insanını merak edenler için kısa, ama ideal bir hazırlık imkânı sağlıyordu. Bu meyanda, tarihsel tanıtımda Anadolu'nun 12 bin yıldan beri bir kültür coğrafyası olduğunu da kısaca meraklısına aktarıyordu.
"Senin vatanın, benim vatanım..." adlı sergi, iki kısımdan ibaretti.
İlk kısmında Orient-Archiv'den Dr. Hans-Jürgen Voigt ile özel koleksiyoncu Wolfgang Knobloch'un koleksiyonlarından seçilen eserlerin yanı sıra, Badisches Landesmuseum / Karlsruhe koleksiyonlarından verilen parçalar vardı. Koleksiyonlardan seçme eserler, Osmanlı'da günlük hayatın değişik türlerini, mimarî özellikleri, silah ve giyimi yansıtıyordu. Keza Alman-Türk dostluğundan (silah arkadaşlığından), Cumhuriyet'in oluşumuna ve Atatürk'e kadar örnekler sunuyordu.
Serginin ikinci kısmında etnografik malzeme yer alıyordu.
"Alman-Türk silah arkadaşlığı" (veya kardeşliği)
19. yüzyılın başlarında Alman İmparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu'na askeri danışmanlar göndermişti. Böylece iki imparatorluk arasında askerî ilişkiler kurulmuş ve geliştirilmeye başlanmıştı. Alman General Colmar Freiherr von der Goltz'un yanı sıra en ünlü askeri danışman General Helmuth Graf von Moltke'ydi [1800-1891]. Moltke'nin bronz büstünün ve oyulmuş gümüş portresiyle birlikte onun, yazıldığı döneme ışık tutan en önemli Batılı kaynaklardan biri olan "Türkiye'den Mektuplar"ı ("Briefe über die Zustände und Begebenheiten in der Türkei 1835–39", 1841), orijinal kitap basımı olarak sergilendi.
Devamı için bkz. → Senin vatanın, benim vatanım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder