Bu Blogda Ara

24 Temmuz 2015 Cuma

Şiddet, Açlık, Yoksulluk ve Sürgün: Zoraki Metropol ve Zoraki Göç

“…Örtünün altından çıkan mühim hadiselerden biri de ‘zorunlu göç’. Hani son yirmi yılda, kentlerde sorulagelen “Nereden çıktı bu insanlar?” sualinin cevabıdır, adresidir bu iki kelime. Eğer bu sualle yetinmeyip de “bu insanların neden ve nasıl çıkıp geldikleri” ve “yeni diyarlarda hallerinin nice olduğu” sorusunu da sorarsanız şayet, bin pişman olursunuz. Coğrafyanın bir ucundan diğer ucuna kurulan ‘zorunlu rota’, tuvalin en koyu renklerindendir…”

“Zoraki Göç” İstanbul Dergisi’nin 2007'de yayınlanan 61. sayısının dosya konusu. Cibali’de, Tarlabaşı’nda, Gazi Mahallesi’nde, Sultanbeyli’de ve daha nice mahallede süregelen; kısıtlı dayanışma imkanlarıyla, belleklerinde geçmişe dair biriktirdiklerini bile dile getiremeden hayat mücadelesi veren insanların öyküleri şiddet, açlık, yoksunluk ve sürgünün panoramasını çiziyor. Dosya zorunlu göçün kentlerdeki yansımalarını, bu göçler planlanır ya da uygulanırken gözardı edilen aileler, çalışanlar, kadın ve çocuklar açısından tespit etmeye çalışıyor.

Murat Belge’nin 61. sayıdaki konuğu “Moda’yı Moda yapanlardan, eczanesi entelektüel semtlilerin uğrak yeri olan Melih Ziya Sezer.” Belge ve Sezer birlikte Moda’nın sokaklarını arşınlıyor ve gidenleri, “gitmek zorunda kalanlar”ı yâd ediyor.

Eviyle beraber ruhunu yitiren gelenek 

"Lise Söyleşisi" bölümüne ise, Haydarpaşa Lisesi’nin 60. mezunları konuk oluyor. Tarihi binaların koridorlarından, yemekhanesinden, yatakhanesinden, tiyatro salonlarından ve muhabbetlerinden yükselen asli “Haydarpaşalılık” halini okurlarla paylaşılıyor.

Kentsel dönüşümün izinde

Kentsel dönüşüm yazıları derginin ana temalarından biri. Dergide Beşiktaş’ta gerçekleştirilen yıkımların ve ilçenin muhtemel geleceği üzerine kurulan senaryoların da üzerinde duruluyor. Bu minvalde Hans Haacke ile Evrensel Soylulaştırma Süreci ve sanatçıların bu süreçteki konumları hakkında söyleşiliyor. Ayrıca, İstanbul’un kentsel dönüşüm tarihine de bir göz atılıyor. “Altın Boynuz’un 80’li yıllardaki sancıları” yazısı ile Haliç’in yakın tarihinde beyhude kalan dönüşüm çabalarını anlatılıyor. Şehircilik tarihi üzerine kaleme alınan bir başka yazıda, İstanbul’da 1860 – 1880 arası en şaşalı dönemlerini geçiren pasajların, özellikle de Pera pasajlarının ortaya çıkış hikayesini okurla buluşturuluyor.

10. İstanbul Bienali’nin küratörü Hau Hanru ile “karmaşa”, “mutenalaşma” ve “kamusal sanat” gibi bazı temel noktalar üzerine söyleşi dergideyi zenginleştiriyor.

“Güncel”de sonu gelmeyen kaçak hikayelerden okur haberdar edilirken, “İstanbulca Sözlük”; “Eskici Defteri”nde Gökhan Akçura ile Sergi-i Umumî Osmanî Sergisi’nin tarihini ve tabii ki “Kuşbakışı” da dergide bulunuyor.

İstanbul’un Eki: İstanbulmap

Barselona’dan Anna Sala, İstanbul Dergisi Editörü Ulus Atayurt ve Fırat Genç’in moderatörlüğünde hazırlanan İstanbulmap, derginin sayı eki. Bu harita kentteki dönüşüm sürecini ve bu sürecin müdahillerini gözlemlemeye çalışıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder