1 - Veysel, Âşık Geleneği zincirinin büyük halkalarından biridir. Yalnız, o geleneğin bütün yönlerine uyamamıştır. Ama onlardan kültürce ileridir.
2 - Konu bakımından daha zengin ve çeşitlidir.
a) Memleketin coğrafyası, nehirleri, dağları, köyleri, şehirleri adıyla - sanıyla yaşamaktadır şiirlerinde.
b) Halkevleri, hastaneler, okullar, enstitüler fabrikalar, kısaca toplumun çeşitli kurumları şiirlerinin konusu.
c) Vatan, millet, askerlik konularını, duyarak, düşünerek işlemiştir.
ç) Günlük olaylardan esinlendiği gibi kendi hayatının sayılı olaylarına, günün geçerli düşüncelerine, ayrı ayrı yer vermiştir.
3- Dil.
a) Veysel'de kitap sözleri çokça geçmekte: Cazibeli, mücadele, kâmilâne, tahrip, sulb-i peder vb.
b) Dile türlü etkilerle girmiş batı sözcükleri: Şans, banker, tango, madam, film vb.
c) Dilinde asıl göze çarpan özellik, şiirlerinde atom, hidrojen, santral, yağmurun kilogramı, füze gibi uygarlık kelimelerine yer vermesi ve bunları yerli yerinde kullanmasıdır. Anlaşılıyor ki O köy enstitülerinde bir yandan saz dersi verirken, bir yandan yeni kelimeler ve kavramlar öğrenmiştir.
ç) Kimi sözcükleri tam konuştuğu söyleyişlerle kullanmaktadır: İnek, ırıza, ilâyık vb. Fiiller de öyle: Darılırsın yerine "darılın" vb..
4 - Şiirlerinde çoğu klâsik eda hâkim, arada dil dolaşıyor, dizeler rahat değil. Öğretici parçalarında dil yönünden pek özellik yok. Ama lirik parçalarında yeni buluşlar, benzetmeler ve ifade gücü var. Günümüzün şiirine karşı... "Şiirde ne özen, ne bir söz kaldı", diyor.
5 - Güçlü gözlemleri var. Gözü açık olanlardan daha keskin görüyor. Doğayı da, hayatı da..
6 - Toplumun attığı ileri adımlara ayak uydurmuş bir ozan olarak Veysel kendisinden öncekilerden çok ileride.
O, aydınları halka götüren yolun üzerindeki köprüyü kuran şairdir.
Bkz. Türk Folklor Araştırmaları 15 (2974) 296: 6009.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder