Zeki Kıral - "Karagöz ile sohbet", 110 x 60 cm., 1960 |
1927 doğumlu Zeki Kıral; kendine özgü karakter bütünlüğü, zerafeti, insana ve doğaya olan sevgisi, saygısı, nüktedanlığını estetikler bütünü olarak tuvallerine aktarmış. Resimlerini izleyenler, kendisini o büyülü ve mütevazi kişiliğin yarattığı İstanbul hayatının içinde hissediyor.
Boğaziçi'nin kıyılarında balık avlayan, ağ çeken, şekerlemeciden şeker alan, balon tutan, niyetçiden niyet çeken çocukları; uçan kuşları, rüzgarla savrulan ağaçların dökülen yapraklarını hümanist bir mütevazilikle üst düzey özgün biçimde resmeden Zeki Kıral değerleri tuvallerinde yaşamlandırıyorken, aslında; kendisi hakkında bahsedilen tüm özelliklerinin tuvalde yaşam bulmuş hali olarak 69. sanat yılında sanat severlerin karşısına çıkıyor.
Zeki Kıral 1960’lı yıllarda hat sanatımızdan esinlenerek soyut ürünler verdi. Hayal oyunumuzun ünlü figürleri Karagöz ve Hacivat’la birlikte halk sanatının yerel motiflerini de kullanarak, kendine özgü bir yorum ve anlatım içinde eski İstanbul görünümlerini resmetti, yeni sergisinde bu eski çalışmalarının günümüzde yeniden yorumlanmış bazı örnekler ve eski dönem çalışmalardan örnekler yer alıyor!..
Bugüne kadar 53 kişisel serginin yanı sıra yurt içi ve yurtdışında pek çok karma ve grup sergilerine katıldı, Galeri İdil’de açılan “Dünden Bugüne” isimli bu sergi sanatçının 54. kişisel sergisi.
Bir yandan İstanbul Üniversitesi’nde öğrenim görürken,bir yandan da Güzel Sanatlar Akademi’sinin Yüksek Resim Bölümü’nü derece ile bitirdi (1952).
Prof. Dinçer Erimez, sanatçı hakkında şunları kaydediyor:
"Zeki Kıral 1927’de İstanbul’da doğmuş. Akademiye öğrenci olduğu yıl İbrahim Çallı Hoca tarafından kendi atölyesine alınmış. Çallı, Feyhaman ve Hikmet Onat aynı atölyeyi paylaşmaktadır. Cevat Dereli Çallı’nın, Ali Çelebi Feyhaman’ın ve Ayetullah Sümer de Hikmet Hocanın asistanıdır.
Zeki Kıral - "Hayvan Sevgisi", Tuval Üzerine Yağlı Boya, 50 x 60 cm. |
Zeki Kıral’ın Çallı,Feyhaman ve Ali Çelebi’yle sanatsal iletişimin baskın olduğu hoca-öğrenci ilişkisi zaman içinde saygın, sıcak, yakın bir dostluğa hatta arkadaşlığa dönüşür. Özellikle Çelebi’nin bu dostlukta Zeki Kıral’ın günümüze uzanan sanat görüşünü,inancını da renklendiren, biçimlendiren önemli bir etkileşim yaratmış olduğu da düşünülebilir.
Kıral bu efsane kişiliklerle, hocalarla çalışmış,etkilerini yaşamış, tatmış olabilmenin mutluluğunu, anılarını anlatabilen ender ressamlardandır.
1950’li yıllar, soyut sanat rüzgarlarının saçlarımızı uçurduğu yıllardır. Bu heyecanlı rüzgar bir süre Zeki Kıral’ı da etkiler. Kıral da bu dönemde geleneksel sanatlardan, minyatürden, yerel motiflerden, hat sanatından esinlenmiş düzenlemelerle eski İstanbul görünümleri, saltanat kayıkları, Karagöz ve Hacivat figürlerinin başrolde olduğu,değişik hikayelerden, masallardan, sahnelerden oluşturulmuş, düzlemci, bol renkli, soyutlamaya dönük kompozisyonlar çalışır.
Bu kompozisyonlarından biri 1961’de Paris Modern Sanatlar Müzesi’nde, çağdaş dünya sanatçıları sergisine alınır.
1956’da yeni inşa edilen Büyük Millet Meclisi binasına konacak yurt resimleri için görevlendirildiği Afyon’da başarılı kompozisyonlar üretir.
1957’de Saim Özeren ve Şefik Bursalı ile birlikte “Altılar Grubu”nu kurar, bu büyük ustalarla İstanbul’dan, doğadan çalışmalar yapar. UNESCO Plastik Sanatlar Komisyonu’na, Türkiye Ressamlar Cemiyeti ve Türkiye Güzel Sanatlar Federasyonu başkanlıklarına seçilir. 1957’de Ressamlar Cemiyeti yarışmasında ve 1959’da İstanbul Belediyesi Sanat Şenliği’nde birincilik ödülleri ve 7 onur ödülü sahibi olur.
Selim Turan, Leyla Gamsız, Kristin Saleri, Zerrin Bölükbaşı, Hüseyin Gezer, Şadan Bezeyiş, Nuri Abaç, Şükriye Dikmen, Dinçer Erimez’le birlikte “Bizim Grup” sergilerini düzenler.
Bugünlerde Zeki Kıral Şişli’deki görkemli atölyesinde heyacanlı ve başarılı geçmişin rehavetine kapılmadan yıllardır benimsediği temel kurallar ve fırça ustalığıyla yeni ve coşkulu resimler yapıyor."
Zeki Kıral - Dünden Bugüne / 04 – 28 mart 2015; Galeri İdil, Valikonağı Cad. No: 45-47, Nişantaşı – İstanbul; Tel.: 0212 283 23 83
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder