Bu Blogda Ara

2 Ekim 2013 Çarşamba

Necati Şahin: Hakk'a Yürüyen Neşet Ertaş Üstadı Kimler Öldürdü?

[© Necati Şahin - KanalKultur] - "Ölürse ten ölür, can ölesi değil..." der Koca Yunus...

Koca Yunus'un yolunda gelen "Garip" Neşet Ertaş "Hakk'a yürüdü".

O, "Hakk'a yürüdükten" sonra; O, "ölesi olmayan Can"ı öldürdüler ama...

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin Özel ve Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı sevgili kardeşimiz Engin Gündük İzmir'de hastane önündeki çadırda feryat ediyorlar:

"Devlet Sanatçılığı'nı ret eden Neşet Ertaş canımıza devlet töreni züldür. Alevi Bektaşi olan üstat cemevinden kaldırılmalıdır."

Neşet Babanın yakınları cevap veriyor koro halinde: "Camii, camiii, camiiiii..."

Hatta hızlarını alamıyorlar arkadaşlarımıza saldırıyorlar da...

Hayır, hayır ailesi öldürdü demeyeceğim. Diyemeyeceğim, çünkü o aile de, o yakınları da en az Neşet Baba kadar "Garip"ler... Sadece o garipler "O Garibi" garipçe yolcu etmek zorundaydılar...

Öldürenlerin biri de biz Alevileriz. Alevi kurum ve kuruluşlarıyız. En başa kendimi koyarak yazıyorum. Almanya'da Bin Yılın Türküsü'nü yaparken 30 km. ötemizdeki bu büyük üstadı ikna edip getiremedik ya... Sahiplenemedik ya... O'nu Almanya'da düğünlerden geçinmek zorunda bıraktık ya... Kültürümüzü yozlaştıran ama başkanlarımıza yağcılık yapan "popüler sanatçılara" büyük paralar ödedik ya... Evet evet O'nu biz Aleviler de öldürdük... Ama biz de yan unsurduk.

Esas öldürücü "yüce" devletimizin "korosuydu...

O "Hakk'a yürüdükten" sonra, O'na son öldürücü darbeyi vuran korunun şefi, hiç şüphesiz Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dır...

O'nu Almanya'dan getirip topluma sunayım derken AKP Belediyelerinin eline düşüren Dersimli Müzik yapımcısı Hasan Saltık kardeşimiz de "Ölümü"nü hazırlayanlardan biridir demeye gönlüm el vermiyor ama vicdanım da susmuyor...

AKP'li Kırşehir Belediyesi O'nun yeşile sarılı tabutunu reklam aracı yapmaktan utanmadı... Çünkü o belediye başkanı da onun gibi "utanmayı unutan" yüzlerce başkanlarından biriydi... Demem o ki O'nu Türkiye Belediye Başkanları da öldürdü...

"Hakk'a yürüyen" Neşet Babayı öldürenlerden biri de Kültür Bakanı'dır... Hem de "kültür" adına... O'nun üzerinden "tabut reklamı" yapılmasına göz yuman, yummak zorunda kalan Kültür Bakanı Ertuğrul Günay...

Ne demişti Neşet Babanın babası Muharrem Ertaş yıllar önce, "Türkiye'de kültür nasıldır" diye kendisine soran bir Amerikalı bilim adımına... "Valla kardaşım bizim ülkede kültür paldır küldür"... İşte o paldır küldür kültürün paldır küldür sol soslu AKP'li Kültür Bakanı da öldürücülerin arasında...

Ve TRT... O'na sansür uyguladı. Ama O "Garip" türküsüne karışan Devlet Radyosu'nu da elinin tersi ile"garipçe" itmişti, istifa etmişti TRT'den...

Ve O TRT, yıllarca O'nun yüzlerce eserini yüz binlerce kez çalıp söylemişti, çalıp söyletmişti...

Telif hakkı ödemeyerek O'nun emeğini çalmıştı koca Devlet... Koca Devlet'in koca TRT'si...

Ve O, yıllar sonra ülkeye döndükten sonra O'nu, sözüm ona programlarının baş tacı yaparak AKP'nin reklam aracı olarak kullanan TRT....

"Hakk'a yürüyen" Neşet Babayı öldürenlerden biri de TRT-Türkiye Radyo Televizyon Kurumu'dur...

"Hakk'a yürüyen" Neşet Babayı öldürenlerden biri de sarı, şanlı, yandaş basın ve riyakar kalemlerdir... Bir de susan "demokrat" kalemler...

Oysaki O demokrat kalemler haykırmalıydı... Demeliydiler ki, yazmalıydılar ki; "Neşet Ertaş Alevi Bektaşi geleneğinden geliyor... O gelenek, O'nun Neşet Ertaş olmasına "yol" verdi. O geleneğin üstatları, en başta babası O'na el verdi... O Abdal geleneğinden geliyordu, tıpkı piri Pir Sultan Abdal gibi... O geleneği sanat yoluyla yürüttüğü için, UNESCO O'na "Yaşayan Kültür Hazinesi" onurunu vermişti... O halde o geleneğe göre de "ten"i kaldırılmalı... O yerin adı da cemevidir..."

Demediler... Diyemediler...

Ve "Ferman padişahın ise dağlar bizimdir" diyen babasının yanına üzerinde AKP Kırşehir Belediyesi yazılı "yeşil tabut" ile gönderdiler...

Çünkü Baba Muharrem Ertaş bilmiyor ki, "artık dağlar da ferman da din tacirinde..."

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den devlet sanatçılığını almayı ret eden Neşet Ertaş'ı ne yazık ki biz Aleviler, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın elinden alamadık...

"Hakk'a yürüyen" Neşet Ertaş'ı öldürenlerden biri de biz Alevilerin güçsüzlüğüdür...

O zaman gelin!

 7 Ekim'de Ankara'da Cem olalım... "Garibin" hakkın böyle alalım... [© Necati Şahin - KanalKultur]
[26.09.2012]

1 yorum:

  1. Ben de bir şeyler yazmıştım geçen yıl...

    http://incedusunceler.wordpress.com/2012/09/25/halkimizin-diline-dusen-o-kadar-cok-turkusu-var-ki-garibin/

    Saygılar...

    YanıtlaSil