'Çingeneler, Çingeneliği sevenler, Çingene gibi olanlar, Çingene doğanlar sıklıkla popülist bir söylemin kaynağı olabiliyor. Çoğu zaman, ‘Keşke Çingene olsaydım,’ diyebiliyor ya da bu ve benzeri cümlelerle isterik bir öykünmeye şahit olabiliyoruz. Hangi Çingene gibi olmak istiyoruz peki? Bir moda yarışmasında kıyafet sunumu esnasında mutlaka ‘göbek attırılan’ o dolgun, egzotik, merak uyandıran, konuştuğunda komik olan Çingene gibi mi? Yoksa kentsel dönüşümle barınma hakkı elinden alınmış, kullanılmış, sahip olmadığı cümlelerle konuşturulmuş, yarınını bilmeyen Çingene gibi mi? Akademinin sadece bir malzeme ve kaynaktan ibaret gördüğü, içine girip tüm anlamlarını lime lime ettiği, zorla aydınlattığı, zorla sevdirdiği ya da nefret ettirdiği o mahallelerde mi yaşamak istiyoruz? Siyasi iktidarın demokratik açılım paketindeki tehlikeli ‘hevallere’ karşı sevimli ‘şoparlar, kızanlar’ mı bizi kendine yakın hissettiren?'
Gonca Girgin tarafından kaleme alınan 9/8 Roman Dansı, Osmanlı İmparatorluğu’ndan günümüze Türkiye’deki Çingene-Roman toplulukların dönüşümünü irdeliyor. Bunu hem bireysel ve kolektif anlamlar taşıyan, hem nesne ve özne olabilen, hem de kültürel arşiv niteliğini her koşulda sürdürebilen 'bedenler' ve kültürel sermaye alanı olarak kimliklerin kurulmasında, yıkılmasında ve dönüşmesinde etkin role sahip 'dans' üzerinden yapıyor.
Son dönemde iyiden iyiye küresel ekonomilerin, hızlı kültürel ve toplumsal dönüşümlerin popüler kaynaklarından biri olan Çingene-Roman kimliği, karmaşık bir yapıya sahip. Bu karmaşık yapının sebepleri arasında, hem kimlikle ilgili konuların aidiyet merkezlerinden sapmış olması, hem de tarz ve tercihlerin kolektif görünümleri aracılığıyla üretilen söylemlerin bolluğu sayılabilir.
Gonca Girgin, kaleme aldığı 9/8 Roman Dansı’nda Çingene-Roman kimliğinin karmaşık yapısını, kültürel sermaye alanı olarak kimliklerin kurulmasında, yıkılmasında ve dönüşmesinde çok büyük role sahip olan ve hem tarihsel dönemi hem de günceli anlamak için oldukça verimli ortamlar yaratan dans üzerinden inceliyor.
Türkiye’de özellikle 1990’ların sonlarından beri gittikçe popülerleşen 9/8’lik Roman Dansı’nın kültürel bir ürünken ticari bir ürün hâline evrilmesini, bedensel değişimler ve kimliksel dönüşümler üzerinden irdeleyen yazarın çalışmasının merkezinde, Türkiye Trakya’sının kent ve ilçe merkezlerindeki (Edirne merkez-Keşan, Kırklareli merkez-Lüleburgaz, Tekirdağ merkez-Çorlu, İstanbul) Çingene-Roman mahallelerine ait gündelik yaşam pratikleri ve kutlama eğlenceleri yer alıyor.
Gonca Girgin müzik, televizyon, sinema endüstrisini de kapsayan ve kimlik siyaseti, yerinden etme, ötekileştirme, güçsüzleştirme, sermaye-iktidar ilişkileri, toplumsal değişim-dönüşüm, yabancılaşma, metalaşma, yeniden üretim ağları ve bunun gibi daha birçok kritik kavramdan faydalanan çalışmasında, okura Çingene-Roman kimliğinin ve dönüşümünün bir panoramasını ve Çingene-Roman kimliğinin dönüşümüne detaylı bir bakış sunuyor.
Gonca Girgin
1978’de İstanbul’da doğdu. İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı, Temel Bilimler Bölümü’nü bitirdi. Etnomüzikoloji yüksek lisansı ve Müzikoloji doktorası yaptı. 2006 yılında Tarihsel Müzikoloji alanında 'Müziği Yazmak' isimli çalışmasını yayımladı. Eğitimleri süresince yöneldiği kültürel çalışmalar alanında, kimlik, kültür politikaları, etnisite gibi konularda çeşitli makaleler yayımladı, uluslararası sempozyumlara katıldı. Roman Dansı üzerine atölye ve sahne çalışmaları yaptı, birçok konserde icracı ve yorumcu olarak yer aldı. Çalışmalarına 2005’den beri kentleşme, kültürel kimlikler ve toplumsal sınıfların politik kullanımları ve beden politikaları konularında aktivist ve araştırmacı olarak devam ediyor. Halen, İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Müzikoloji Bölümü’nde öğretim üyesi ve bu alanlarda dersler veriyor.
Gonca Girgin: 9/8 Roman Dansı: Kültür, Kimlik, Dönüşüm ve Yeniden İnşa. Kolektif Kitap, İstanbul 2015, 312 S., ISBN: 978-605-5029-41-8
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder