Bu Blogda Ara

10 Haziran 2015 Çarşamba

Documentarist 8. İstanbul Belgesel Günleri'nde Endüstriyel Beslenme Kültürü de Günlük Rızkımız'la (Our Daily Bread) Programda

Belgesel şenliği başlıyor!

Yaratıcı belgesellerin festivali Documentarist 8. İstanbul Belgesel Günleri, 13-18 haziran 2015 tarihlerinde. Stefan Jarl toplu gösterisi, Müzik ve Dans filmleri, Nikolaus Geyrhalter belgeselleri, 100 Yıllık Sessizlik ve geniş bir Türkiye Panorama, festival programının öne çıkan bölümleri arasında.

2015'in en önemli belgesellerini Türkiye’deki sinemaseverlerin ayağına getiren Documentarist 8. İstanbul Belgesel Günleri'nin, 2015 programında, dünyanın gündemini işgal eden yakıcı sorunların yanısıra eğlenceli konulara dair belgesellere de geniş alan ayrılıyor.

Programda Müzik ve Dans Belgeselleri başlığı altında, dünyanın her köşesinden müzikle sinemanın buluştuğu hikâyeler toplanıyor. Bu bölümde Arjantin’den kamera karşısında umarsızca dans eden sıradan insanların belgeseli “Aramızdaki Yıldızlar”dan (Living Stars) Concertgebouw Orkestrası’nun dünya turunu konu alan “50 Konserde Devr-i Alem”e (Around the World in 50 Concerts) kadar on adet önemli film yer alıyor. Ünlü Alman yönetmen Dorris Dörrie’nin Meksika’daki kadın mariachi’leri konu alan filmi “Şu Sevimli Boktan Hayat” da (This Lovely Shitty Life) aynı seçki içinde. 100 Yıllık Sessizlik bölümünde yer alan ve System of A Down’ın konser turunu izleyen bir başka müzik belgeseli “Haykıranlar” (Screamers) ise yapıldıktan 10 yıl sonra ilk kez Türkiye’de...

Festivalin 2015 yılı onur konuğu Stefan Jarl’ın zengin filmografisinden 8 film ona ayrılan bölümde ilk kez Türkiye seyircisiyle buluşuyor. İsveç sinemasının en önemli simaları arasında sayılan ve Ingmar Bergman’ın kendisinden övgüyle söz ettiği Jarl, filmlerinden yola çıkarak belgesel sinemaya bakışını anlatığı ‘Karanlık Dehlizlere Işık Tutmak’ başlıklı bir Sinema Dersi veriyor.

Festival Avusturya’dan bir başka usta belgeselci Nikolaus Geyrhalter’in, ilk gösterimi bu sene Berlinale’de yapılan “Yıllar Geçtikçe” (Over the Years) dahil üç önemli filmini de programına aldı; yönetmenin diğer iki belgeseli Çernobil’i konu alan “Pripyat” ve endüstriyel beslenme kültürünü ele aldığı “Günlük Rızkımız” (Our Daily Bread).

Sansür ve belgesel ilişkisini de masaya yatıran festival, sansürle mücadele etmiş belgesellerden oluşan bir seçki sunuyor. Bu yıl ayrıca, Danimarka Ulusal Film Okulu 4 filmle ile Kosova’da düzenlenen DokuFest iste 5 filmlik bir Balkan Belgeselleri seçkisiyle Documentarist’in konuğu oluyor.

Türkiye’den seçilen 30’u aşkın belgesel festival programının en geniş kısmını oluştururken, bunlar içinde yönetmenin ilk ve ikinci filmi olanlar her zamanki gibi Johan van der Keuken yeni Yetenek Ödülü’ne aday olacak. Ödül jürisi 2015'te Seren Yüce, Özgür Mumcu, Aslı-Özgen Tuncer, Reyan Tuvi ve Veton Nurkollari’nden oluşuyor. Documentarist’te 2014'te ilk kez başlatılan Fipresci Eleştirmenler Ödülü de, Mısır’dan Arab Loutfi, Bulgaristan’dan Bojidar Manov ve Türkiye’den Çağdaş Günerbüyük’ün oluşturduğu jürinin belirleyeceği uluslararası bir filme veriliyor.

8. İstanbul Belgesel Günleri, 18 haziran 2015'te, Robert Flaherty’nin 1926 tarihli klasiği “Moana”nın kızı tarafından sesli hale getirilerek geçen yıl dijital restorasyondan geçirilen “Sesli Moana” versiyonun gösterimi ile kapanışını yapıyor.

Documentarist 8. İstanbul Belgesel Günleri'nde dünyanın her köşesinden 90’a yakın filmin gösteriliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder