[KanalKultur] - İstanbul dinlerin, mezheplerin yüzyıllardır birlikte var olduğu, 550 küsur yıldır aynı Tanrı'ya inanan Müslümanı, Hıristiyanı, Yahudisi'nin bir arada yaşadığı bir kent. Bütün dinlerin ibadethanelerini barındıran İstanbul'da Tanrı'nın yüzlerce evi bulunuyor. Adalar da sayısız özgünlükleriyle birlikte, bu konuda İstanbul'un küçük ölçekli bir örneğini oluşturuyor. Burada da her dine ait Tanrı'nın evleri mevcut. Bizans döneminden beri Rum balıkçı köylerinden başka Ortodoks manastırlarının, kilise ve ayazmaları da yer alıyor. Birçoğu, zaman içinde değişikliklere uğramış olsa da, günümüze ulaştı. 19. yüzyılın ikinci yarısında sayfiye yeri olarak gelişmeye başlayan Adalar'da, Rumlar'dan başka Hıristiyan, Müslüman ve Yahudiler'in nüfusu da arttı. Buna bağlı olarak Ortodoks Apostolik (Gregoryen) Ermeni, Katolik Ermeni ve Latin Katolik kiliselerinin, sinagoglar çoğaldı, her adada bir tane cami inşa edildi. Büyükada'da cami sayısı dördü buldu ve Burgaz'daki cemevi de son halka olarak bunlara eklendi.
Adalar'ın çok yönlü dinsel-toplumsal yapısını, bir mimarlık tarihçisinin bakışı ve bir fotoğraf sanatçısının gözüyle belgeleyen "Adalar'da Tanrı'nın Evleri" sergisi, 14 haziran 2014 günü saat 17:00'da Büyükada Çınar Müze Alanı'nda ziyarete açılıyor!
Cami, cemevi, manastır, kilise, ayazma ve sinagoglar olmak üzere Adalar'da mevcut her dine ve mezhebe ait Tanrı'nın evlerinin fotoğraflarının yer aldığı "Adalar'da Tanrı'nın Evleri" sergisinin küratörlüğünü Hasan Kuruyazıcı yapıyor.
Damla Yılmaz'ın fotoğraflarından oluşan sergide, fotoğraflara eşlik eden yazılarda binaların mimari özellikleri de anlatılıyor.
Tanrı'nın evlerinin asıl işlevlerinin gösterildiği sergide yer alan camide bir bayram ya da cenaze namazı, kilisede bir evlenme töreni ya da üzüm okuma ayini, cem evinde bir semah, sinagogda bir Şabat gününe ait fotoğraflar, ziyaretçilerin en az mimari fotoğraflar kadar ilgisini çekiyor...
Serginin müze küratörlüğü Deniz Koç Çeliker, sergi tasarımı ise Sera Dink'e ait. [KanalKultur]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder