Bu Blogda Ara

16 Temmuz 2013 Salı

Tarih Boyunca Mülteciler / Refugees throughout History

Tarih Boyunca Mülteciler
/ Refugees throughout History
/ İsmail Engin arşivi
[KanalKultur] - "Dünyanın Sorunu" "Mülteciler" 19- 25 aralık 2008 tarihleri arasındaki 11. Uluslararası Sinema Tarih Buluşması'nın ana temasıydı...

Adem'le Havva cennetten kovuldular...

Hz. İsa, Hz. Musa, Hz. Muhammed... Albert Einstein, Sigmund Freud, Salvador Dali, Mikis Theodorakis, Gloria Estefan... Aleksandr Solzhenitsyn, Thomas Mann, Dante, Chopin, Victor Hugo, Isabelle Allende, Vladimir Nabakov... Jackie Chan, Fritz Lang, Billy Wilder... Tarkovsky, Chaplin... Dalai Lama; eski ABD Dışişleri bakanları Madeleine Albright ve Henry Kissenger; Lenin, Trotsky, Karl Popper, Karl Marx... Onlar birer mülteciydi...

Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre, dünya çapında mülteci sayısı on milyonu aşıyor...

BM tanımına göre mülteci; 'ırkı, dini, milliyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm göreceği konusunda haklı bir korku taşıyan ve bu yüzden ülkesinden ayrılan ve korkusu nedeniyle geri dönmeyen veya dönmek istemeyen kişi'.

Her yıl dünya gündeminin ön sıralarında yer alan evrensel bir sorunu kamuoyunun tartışmasına açan "Uluslararası Sinema Tarih Buluşması" 2008 yılında objektifini tarih boyunca yaşanan ve çağdaş dünyanın en büyük meselelerinden biri olmaya devam eden 'mülteciler'e çevirmiş; 19- 25 aralık 2008 tarihlerinde "Tarih Boyunca Mülteciler" temasıyla gerçekleştirilmişti.

Festivalde "Mülteciler" başlığı altındaki filmlerden biri; İsveç yapımı "Şili'de Saklı Günler"di. Şili'de 1973 Eylül'ünde askerî darbe sonrası hayatları kabusa dönen masum insanların dramını başarıyla anlatan film, gerçek bir hikayeden yola çıkıyor. İsveç'in Şili büyükelçisi Harald Edelstam'ın yaşadıklarını Asa Faringer ve Ulf Hultberg beyazperdeye aktarmış. 'Rüya' lakaplı, dünya boks şampiyonu Kassim Ouma'nın hayatı da "Mülteci Kassim" belgeseliyle bu bölümdeydi. 6 yaşındayken çocuk asker olarak yetiştirilmek üzere kaçırılan Kassim'in Uganda'dan Amerika'ya ilticası, onu spor kariyerinin zirvesine taşıyacaktır.

"İnsan Hakları" bölümünde, Bosna'da yaşanan soykırımın birinci elden tanıklığı yer alıyordu: "Miloseviç Mahkemede". Özel izinle, "Balkan Kasabı" lakaplı Slobodan Miloseviç'in mahkemesini kaydeden yönetmen Michael Christoffersen, dört yıl süren davayı anbean takip etti; bir tarafta asli dava avukatı İngiliz Geoffrey Nice, diğer tarafta Miloseviç'in danışmanları.

"Ödüllü Filmler"in başını ise Sundance Film Festivali'nde hem En İyi Görüntü Yönetmeni hem de En İyi Yönetmen ödülünü, Gijon Film Festivali'nde ise En İyi Erkek ve Kadın Oyuncu ödüllerini kazanan "Safra" çekiyordu. Lance Hammer'ın yönettiği film, bekar bir anne ile oğlunun, küçük bir kasabadaki var olma mücadelesini resmediyor. Montreal Film Festivali'nde En İyi Yönetmen ve FIPRESCI ödüllerini kazanan, Bosna Hersek ve Sırbistan ortak yapımı "Savaş Yollarında Bir Kumpanya" da bu bölümdeydi. Goran Markoviç'in yönettiği film, Bosna'daki savaşın bunaltıcı ortamında Belgrat'tan bir grup aktörün turneye çıkmasıyla birlikte çatışmalar ve ordular arasında savrulmasını anlatıyor. İskandinavya'da geçen bir Arap öyküsü olan "Huzur İçinde Git Cemil" ise insanın kendi iç savaşı üzerine başarılı bir yapım. Ömer Şargavi'nin ilk uzun metrajı, Rotterdam Uluslararası Film Festivali'nde Tiger Award ve Göteborg Uluslararası Film Festivali'nde FIPRESCI ödülüne layık görülmüştü.

"Dünya Festivallerinden" bölümünde ise "Ölüm Makinesi Kimmerler" belgeseliyle tanınan yönetmen Rithy Panh'ın "Pasifik Duvarı" vardı. Film, 1931 yılında Hindiçin'de, yoksulluğa karşı iki yetişkin çocuğuyla mücadele veren bir annenin iç burkan hikayesini anlatıyor.
"Sinemada Yeni Keşifler"de bölümünün en dikkat çekici filmi, Bosna Hersek'te yıl içinde çekilen tek uzun metrajlı film olan "Kar"dı. Cannes film Festivali'nde de gösterilen, Aida Begiç'in yönettiği film, 1997'de Saraybosna'nın Slovna köyünde yaşayan kadınların hikayesi. Kocalarını ve çocuklarını savaşta yitiren kadınlar için günlük hayat, yol kenarında satacakları reçelleri yapmaktan ibarettir. Ta ki kapılarına, köyü satın almak istediğini söyleyen Sırp asıllı bir işadamı çıkana dek.

Mülteciler

The Betrayal / İhanet / Nerakhoon - Yönetmen: Ellen Kuras; Senaryo: Ellen Kuras, Thavisouk Phrasavath; Görüntü Yönetmeni: Ellen Kuras; Kurgu: Thavisouk Phrasavath; Yapım: American Documentary, The; Yapımcı: Ellen Kuras, Flora Fernandez - Marengo; Dünya Hakları: Celluloid Dreams; ABD; Renkli Belgesel; 2008, 96'

Birleşik Devletlerin Laos'ta Vietnam savaşı sırasında yürüttüğü gizli operasyonların yol açtığı yaraların hala kapanmadığına, Laoslu bir ailenin Amerika'da yani bir hayata başlamak için verdikleri hırpalayıcı mücadelenin detaylarının anlatıldığı İhanet filmiyle tanık oluyoruz. Yirmi yıldan uzun süredir sinema sektörünün içinde olan kıdemli görüntü yönetmeni Ellen Kuras'ın bu candan ilk uzun metraj belgeselinde yaygın kullanılan sosyopolitik anlatıya kişisel bir yorum katıyor. Ulusların çıkarlarını ileriye taşımak için tasarlanan işlerin, bireylerin hayatını nasıl yok edebileceğinin detaylarını gösteriyor.

Film Ann Arbor Film Festival'inde en iyi film ve Full Frame Documentary Film Festival'de İzleyici Özel ödüllerini kazandı. Ayrıca Sundance ve Berlin Festivallerinde belgesel yarışma bölümlerinde gösterildi.

Ellen Kuras: Daha önce eşi görülmemiş şekilde Sundance Film Festival'inde En İyi Görüntü Yönetmeni ödülünü üç kez kazandı. İlk olarak Tom Kalin'in Swoon adlı filmindeki görüntü yönetimiyle üne kavuştu. O zamandan günümüze Amerikan bağımsız sinemasının en başta gelen ve rağbet gösterilen ismi haline geldi. Michel Gondry, Martin Scoresese, Jim Jarmush ve Spike Lee gibi bir çok isim ile birlikte çalışma fırsatı buldu. İhanet Kuras'ın ilk yönetmenlik denemesi.

The Salt of This Sea / Bu Denizin Tuzu / Milh Hadha Al-Bahr - Yönetmen: Annemarie Jacir; Senaryo: Annemarie Jacir; Görüntü Yönetmeni: Benoit Chamaillard; Kurgu: Michèle Hubinon; Oyuncular: Suheir Hammad, Saleh Bakri, Riyad Ideis; Yapım: JBA PRODUCTION; Yapımcı: Jacques Bidou, Marianne Dumoulin; Dünya Hakları: Pyramide International; Renkli Dram; Fransa; 2008, 109'

Brooklyn'de Filistinli Göçmenlerin oluşturduğu işçi sınıfı bir toplulukta dünyaya gelen Soraya, büyükbabasının 1948 yılında sürgüne gönderildiği sırada dondurulmuş bir banka hesabı olduğunu keşfeder. İnatçı, tutkulu ve kendisinin olanın iadesini isteyen Soraya uzun zamandır kurduğu hayalini -Filistin'e dönmek- gerçekleştirir. Oraya vardığında, yavaş yavaş etrafındaki gerçeklikten ayrılır ve kendi öfkesi ile yüzleşmek zorunda kalır. Filistin'deki duvarların her zaman görünür olmadığını fark eder. Kendisinin aksine, en büyük tutkusu orayı tamamen terk etmek olan Emad isimli genç bir Filistinli ile tanışır. Hayatlarını kontrol eden kısıtlamalardan yorgun düşen ikili, özgür olabilmek için olayları kendi ellerine almalarının şart olduğunu anlarlar, yasadışı işler yapmaları gerekse bile.

"Bu Denizin Tuzu" dünya prömiyerini Cannes Film Festivalinde yaptı. 2008 Osians Film Festivalinde FIPRESCI ve özel juri ödüllerini kazandı.

Annemarie Jacir: 1994 yılından beri bağımsız filmler üzerinde çalışıyor. Aralarında "A Post Oslo History" (1998), "The Sattellite Shooters" (2001) ve "Like Twenty Impossibles" (2003) olduğu çeşitli filmleri prodüksiyonunu yaptı, yazdı ve yönetti. Colombia, Betlehem ve Birzeit Üniversitelerinde dersler verdi. Ayrıca serbest olarak kurgu ve görüntü yönetmenliği yapıyor.. "Bu Denizin Tuzu" ilk uzun metraj filmi ve Cannes Film Festivalinde ilk kez gösterimi yapılan ikinci filmi.

The Heart of Fire / Ateşten Kalp / Feuerherz - Yönetmen: Luigi Falorni; Senaryo: Luigi Falorni; Görüntü Yönetmeni: Judith Kaufmann; Kurgu: Anja Pohl; Oyuncular: Letekidan Micael, Solomie Micael, Seble Tilahun; Yapım: TV-60 Filmproduktion; Yapımcı: Andreas Bareiss, Sven Burgemeister, Gloria Burkert, Bernd Burgemeister; Dünya Hakları: Beta Cinema; Renkli Dram; Almanya; 2008, 94'

Onda savaşçının kalbi var: güç, hasret ve sevgiyle dolu. Eritre'nin Etopya'ya karşı verdiği bağımsızlık savaşının yarattığı kaos ve kargaşanın aksine, küçük zeki Awet, Asmara'da bulunan bir yetimhanede İtalyan rahibelerinin şefkatli ellerinde, barış içerisinde büyümektedir. Bir gün, Awet bir özgürlük savaşçısı olan babasının yaşadığını ve ona geri dönmesini istediğini öğrenir. Yeni ailesinde sıcaklık ve güvenli bir ortam bulacağını zanneden Awet, fakirlik ve çok çalışmayla karşılaşır. Baba, Awet ve kız kardeşini "Eritre'nin Kızları" isimli özgürlük ordusuna verir. Orada Awet yeni arkadaşlar edinir ve özgürlük düşüncelerinden ilham alırken, bir yandan da savaşın uyuşturan çılgınlığına tanık olur. Fanatizm ve ölümle yüzyüze gelen Awet, ateşten kalbi, cesareti ve vicdanı sayesinde kendisine bir çıkış yolu bulmayı başarır.

Ateşten Kalp, Berlin Film Festivali'nde Altın ayı ödülüne aday gösterilmiştir.

Luigi Falorni: 1971 yılında Floransa'da doğdu. 1991-1992 döneminde Floransa'nın Cooperativa Schermobianco okulunda film yönetmenliği derslerine katıldı. Oradan Münih'deki ünlü Hochschule für Fernsehen und Film okuluna transfer oldu. Kameraman ve yönetmen olarak birçok ödüllü kısa film ve belgesel yaptı. Ateşten Kalp Luigi Falorni'nin ilk Almanca uzun metraj filmi.

Kassim The Dream / Mülteci Kassim - Yönetmen: Kief Davidson; Görüntü Yönetmeni: Tony Molina; Kurgu: Tony Breuer, Kief Davidson; Yapım: Urban Landscapes Productions; Yapımcı: Kief Davidson, Liz Silver; Dünya Hakları: Urban Landscapes Productions; Renkli Belgesel; ABD; 2008, 87'

Film "The Dream" (rüya) lakaplı dünya şampiyonu boksör Kassim Ouma'nın hayatını beyazperdeye taşıyor. Uganda doğumlu Kassim henüz 6 yaşındayken ayrılıkçı ordu tarafından kaçırılarak çocuk asker olmak üzere eğitilmiştir. Ayrılıkçılar hükümeti ele geçirdiğinde Kassim ordu askeri olur korkunç suçlara itilerek hem kurban hem de suçlu durumuna düşürülür. Bu sırada ordunun boks takımı olduğunu keşfeden Kassim bu sporun özgürlüğünü sağlayacak bilet olduğunu fark eder. 12 yıl süren savaştan sonra, Kassim Afrika'dan iltica eder ve Birleşik Devletlere varır. Kassim evsizdir ve kültür şoku yaşamaktadır fakat boks kariyerinde hızla yükselir ve hafif ortasiklette dünya şampiyonu olur. Bugün 29 yaşında olan Kassim neşeli yapısı, şöhreti ve hip hop hayat tarzıyla Amerikan Rüyasını gerçekleştirmiş gözükmektedir. Jermain Taylor ile yapacağı unvan maçı için hazırlıklarını Little Rock, Arkansas'ta sürdüren Kassim, kendisine rahatsızlık veren duygularını ringten uzak tutmakta zorlanmaktadır. Ailesiyle Uganda'da tekrar birleşme arzusunu yerine getirmek isteyen Kassim'in tek umudu kaçırılmasından sorumlu olan hükümetin başkanının kendisine affetmesidir.

Kief Davidson: Brooklyn doğumludur. Ödüllü uzun metraj ve belgesel yönetmenidir. Bir önceki filmi Şeytanın Madencisi dünya prömiyerini 2005 yılında Rotterdam Film Festivali'nde gerçekleştirdikten sonra, aralarında Tribeca, Hot Docs, Chicago, Woodstock, Jerusalem ve Mexico City'nin olduğu uluslar arası festivallerden bir çok ödül kazandı. Belgesel Yönetmenliğinde Üstün Başarı dalında verilen prestijli DGA ödülüne aday gösterilen Davidson, PBS Independent Lens Audience ödülüne ve FIPRESCI ödülüne de sahip.

Refugee / Mülteci - Yönetmen: Reis Çelik; Senaryo: Reis Çelik; Görüntü Yönetmeni: Reis Çelik; Kurgu: Ulaş Cihan Şimşek; Oyuncular: Luk Piyes, Halil Ergün, Balaban, Derya Durmaz; Yapım: Rh Politik Uluslar arası Yap. Yay. Ltd. Şti; Yapımcı: Reis Çelik; Dünya Hakları: Rh Politik Uluslar arası Yap. Yay. Ltd. Şti; Renkli Dram; Türkiye; 2007, 106'

Şivan, Güneyanadolu bölgesinde yaşayan, 20 yaşında bir gençtir. Şivan'ın babası Şaho, varlığını sürdürebilmek için hem devlet güçlerine hem de bölgede güçlü olan örgüte mesafeli duran Givdanlı aşiretinin ağasıdır. Şivan sevdiği kız Berfin ile tarlada buluştuğu bir gün, tarlaya sabotaj düzenlenir ve köyün tüm harmanı yakılır. Olay üzerine başlayan polis sorgusu, olay anında tarlada olduğu kanıtlanan Şivan'ın hayatını geri dönülmez bir şekilde değiştirir. Sorguya alınan Şivan, polis ve örgüt arasında kalmıştır. Oğlunun hayatının tehlikede olduğunu düşünen babası Şaho, Şivan'ın yurtdışına çıkarılmasını sağlar. Bir şebeke aracılığıyla Almanya'ya kaçırılan Şivan, burada bir sığınmacılar kampına yerleştirilir. Ne var ki dilini bilmediği bu ülkede Şivan'ın hüzünlü sonu başlamıştır.

Reis Çelik: 1961'de Ardahan'da doğadu. Müzik ve iktisat öğrenimi gördü. 1982'de gazetecilik kariyerine başlayan Çelik, pek çok ulusal gazete için ekonomi ve siyaset temsilcisi olarak görev yaptı. Yaptığı röportajlar ve çektirdiği fotoğraflar pek çok uluslar arası gazete ve dergide yer alan Çelik, aynı zamanda belgeseller, reklam filmleri ve politik kampanya filmleri çekmeye başladı. 1995 yılında tamamen sinemaya yöneldi.

My Life Inside / İçerideki Hayatım / Mi Vida Dentro - Yönetmen: Lucia Gajá; Senaryo: Lucía Gajá; Görüntü Yönetmeni: Erika Licea; Kurgu: Lucía Gajá; Yapım: Ultra Films / FOPROCINE; Yapımcı: Rodrigo Herranz; Dünya Hakları: Canana Films; Renkli Belgesel; Meksika; 2007, 122'

Rosa, 1999 yılında, henüz 17 yaşındayken yasadışı yollardan Austin,Texas'a göç eden Meksikalı bir kadındır. Ocak 2003'te cinayet şüphesiyle suçlanır ve daha sonra 2005 yılının Ağustos ayında yargılanır. Yabancı bir ülkede mahkum olmak, adli süreç, hüküm, ailesinden koparılması, güçsüzlük, İçerideki Hayatım'ı Amerika'da yaşayan Meksikalı göçmenlerin hayatlarını gerçekçi bir biçimde yansıtan bir yapım haline getiriyor.

Lucía Gajá'nın ilk uzun metraj belgeseli İçerdeki Hayatım, Morelia Film Festivali'nde En İyi Belgesel ve bir kadın tarafından yapılan En İyi Belgesel dallarında ödül kazandı.

Lucía Gajá: 1974 yılında Mexico City'de dünyaya geldi. Öğrenimini Centro Universitario de Estudios Cinematográficos (CUEC) yönetmenlik alanında tamamladı. Küba'da Santiago Álvarez'in belgesel atölyesine katıldı. Ayrıca Amerikalı belgeselci Allan Miller ve Şilili Belgeselci Patricio Guzmán'ın seminerlerinde yer aldı. Çeşitli kısa filmlerde ve uzun metrajlarda yönetmen yardımcılığı görevini yaptı. 2005 yılında "Soy" adlı belgeseli ile Ariel Festivalinde ödül kazandı.

The Devil came on Horseback / Şeytan At Sırtında Geldi - Yönetmen: Annie Sundberg, Ricki Stern; Görüntü Yönetmeni: Jerry Risius, Phil Cox, Tim Hetherington, William Rexer II, Annie Sundberg, John Keith Wasson; Kurgu: Joey Grossfield; Yapım: Break Thru Films; Yapımcı: Ira Lechner, Eileen Haag, Cristina Ljungberg; Dünya Hakları: International Film Circuit; Renkli Belgesel; ABD; 2007, 85'

Şeytan At Sırtında Geldi Darfur'da yaşanan trajediyi gören Amerikalı tanığın ülkesine döndükten sonra olanları durdurmak için harekete geçmesini anlatmaktadır. Eski Amerikan Donanma Yüzbaşısı Brian Steidle'ın ilk elden tanıklığını ve çektiği özel fotoğrafları kullanan Şeytan At Sırtında Geldi seyirciyi Sudan'ın Darfur kentinin kalbine götüren duygusal bir yolculuğa çıkartıyor. Hükümetin başında bulunan bir Arab, sistematik bir plan doğrultusunda bölgede yaşayan siyah Afrikalı vatandaşları Darfur'dan def etmeye çalışmaktadır. Resmi bir ordu görevlisi olan Steidle, ülkede hiçbir gazetecinin girme izni olmayan yerleri gözlemleme yetkisine sahiptir. Tanık oldukları ve deneyimlediği olaylar ki bunlara rehin alınma, üzerine ateş açılması ve küçük çocukların hayatını kurtarmak için yaptığı müdahalede başarısız olması da dahil onu hazırlıksız yakalar. Uluslararası toplumun duyarsızlığından rahatsızlık duyan Steidle istifa eder ve çektiği resimleri ve sistematik olarak yok edilen hayatlar hakkında hikayelerini gözler önüne sermek için Birleşik Devletlere döner.

Şeytan At Sırtında Geldi, Sundance Film Festivalinde resmi seçki kapsamında gösterildi ve Full Frame Belgesel Film Festivalinde Seeds of War ve Working Films ödüllerini kazandı.

Annie Sundberg: Film ve televizyon için yönetmenlik ve yazarlık yapıyor. Yapımcılığını yaptığı Tully, 2003 IFP Spirit Ödüllerinde 4 dalda aday oldu ve Toronto ve Londra Film Festivallerinde gösterildi. In My Corner filminin ortak yapımcılığını yaptı. Şu aralar ilk senaryosu üzerine çalışıyor.

Ricki Stern: Filmleri HBO ve PBS kanallarında gösterilen yönetmen, yapımcı ve yazar olarak çalışmaktadır. Ödüllü In My Corner filminin ortak yapımcılığını ve yönetmenliğini yaptı. 1990 yılında Break Thru Films şirketini kurdu.

The Black Pimpernel / Şili'de Saklı Günler / Svarta Nejlikan - Yönetmen: Ulf Hultberg; Senaryo: Bob Foss; Görüntü Yönetmeni: Dirk Brüel; Kurgu: Leif Axel Kjeldsen; Oyuncular: Michael Nyqvist, Lumi Cavazos, Kate del Castillo, Lisa Werlinder; Yapım: Moviefan Scandinavia A/S; Yapımcı: Michael Lunderskov; Dünya Hakları: Nordisk Film International Sales; Renkli Dram Duygusal; İsveç; 2007, 95'

Film, Şili'de görev yapan İsveç ataşesi Herald Edelstam'ın, 11 eylül 1973 tarihinde yapılan askeri darbe sırasında ve sonrasında masum insanların ölüme gönderilmesini engellemek için yaptığı kahramanlıkları beyazperdeye taşıyor. Edelstam ile darbenin hemen sonrasındaki korkunç olayları izler ve onun insan hakları için verdiği mücadeleye şahit oluruz. Edelstam'a bunu yaptıran ve bu bağlılığın bedeli nedir? Geçmişindeki olayların etkisindeki Edelstam'ı izlerken bir kadın düşmanının nasıl çaresizce aşkı bulmaya çalıştığını ve bunu yapmanın tek yolunun kendi geçmişi ile yüzleşip bedelini ödemek olduğunu görürüz. Yüzlerce, belki binlerce hayatı kurtardıktan sonra, bir kez daha mücadele etmesi gerekir. Bu defa rejim tarafından ölüm cezasına çarptırılmış yeni bulduğu sevgilisini kurtarmak için bir başka imkansız görev ve zamana karşı çaresizce bir yarış. Film sadece hayalini kurabileceğimiz olayları başaran bir adamın gerçek hayat hikayesini anlatır.

Adını, Fransa Devrimi sırasında bir çok hayatı kurtaran The Scarlet Pimpernel adlı kurmaca kahramandan alan filmin tamamı Santiago'da çekilirken yüzlerce mahkumun işkence görüp öldürüldüğü gerçek stadyum mekan olarak kullanıldı.
 
Ulf Hultberg: 1945'te doğdu. 12 ülkede 55 belgesel ve 7 kurmaca filme imza atmış ve Guldbagge Ödülleri ve San Sebastian Uluslararası Film Festivali gibi festivallerde ödüllere layık bulundu. [KanalKultur]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder