Bu Blogda Ara

30 Mayıs 2016 Pazartesi

Rugül Serbest - Kalmalısın... Nuri İyem Resim Ödülü 2016 Sonuçlandı

Rugül Serbest - Kalmalısın, 105 x 140 cm., 2016
@kanalkultur - Nuri İyem adına 2006 yılından bu yana gerçekleştirilen ve 11.si düzenlenen “Nuri İyem Resim Ödülü”nü Rugül Serbest, “Kalmalısın” adlı eseriyle kazandı.

Yarışmaya 23 farklı şehirden 191 ressam 255 resimle katıldı. İstanbul, İzmir, Ankara, Eskişehir, Antalya ve Adana başta olmak üzere, Aydın, Bursa, Çanakkale, Malatya, Diyarbakır, Konya, Mersin, Muğla, Şanlıurfa, Uşak ve Erzurum gibi bir çok şehirden katılım oldu. Öğrenci olan katılımcılar; Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Marmara Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi başta olmak üzere 20 farklı üniversitede öğrenimine devam ediyor.

9 haziran 2016 Perşembe günü, saat: 19:00’da Evin Sanat Galerisi’ndeki ödül töreninde; Sayın Prof. Rahmi Aksungur tarafından özel olarak hazırlanan ve “Nuri İyem Resim Ödülü”nü temsil eden heykel ile 10.000 TL.’lik ödül, Sayın Doğan Hızlan tarafından Rugül Serbest’e veriliyor. Törenin ardından, ödül alan resim ve seçici kurul tarafından sergilenmeye değer bulunan resimler olmak üzere toplam 28 resmin yer alacağı serginin açılışı gerçekleşiyor.

28 Mayıs 2016 Cumartesi

Çağdaş Sanat Pratiklerinde ‘Direniş’ Üzerine

“Günümüzde yaşadığımız sosyo-politik ortamda, sanatçının direniş konusundaki rolü nedir? Bu sorumluluğu üzerinde hissetmeli midir? “Direniş” gibi konular sanat pratiklerinde ne şekilde ele alınabilir?”

Creative Çukurcuma küratörlüğündeki bir günlük program kapsamında, Culture of Resistance (Direniş Kültürleri Ağı), Extramücadele ve Hasan Özgür Top’un katılımıyla film gösterimleri, sanatçı sunumları ve bir sohbet gerçekleştirilerek “Çağdaş Sanat Pratiklerinde Direniş” konusunu gündeme getiriliyor.

Film gösterimlerinin ardından “Yaşam Bekliyor: Batı Sahra’da Referandum ve Direniş” belgeseli ve Iara Lee’nin Direniş Kültürleri ile olan bağı üzerinden “bir sanat pratiği olarak direniş” konusunu tartışmaya açılıyor.

Birçok ülkede yasaklanan belgeselleri ile farklı coğrafyalardaki direnişleri izleyicilere sunan yönetmenin çalışmaları üzerinden sorulan sorulara Türkiye’den davet edilen sanatçıların çalışmaları ve sanat pratikleri üzerinden cevaplar aranıyor. 15 yılı aşkın süredir “var olan sistemlerin yerine başka hangi sistemler mümkün olabilir?” sorusuna yanıt arayan çalışmaları ve projeleriyle adından söz ettiren Extramücadele ile farklı sanat pratikleri üzerinden sanatta eleştiri ve direniş sorgulanıyor. 2000’lerin başındaki dergicilik ortamının etkisiyle sanat pratiğine başlayan genç sanatçı Hasan Özgür Top ile ‘Parça Tesirli’ adıyla başladığı yolda gerçekleştirmiş olduğu yayın ve fanzin projeleri, bir direniş olarak sanatta sosyal medyanın kullanım amaçları ve bu süreçte üretmiş olduğu videolar hakkında konuşuluyor. Extramücadele ve Hasan Özgür Top’un son dönem çalışmaları üzerinden günümüz çağdaş sanat ortamında politik bir direnişin nasıl var olabileceği tartışılıyor.

Eskizlerden Tablolara Sultan Abdülaziz Resim Sergisi

Londra Yunus Emre Enstitüsü, 18 - 31 mayıs 2016 tarihleri arasında Sultan Abdülaziz'in eskizlerinden oluşan 'Eskizlerden Tablolara Sultan Abdülaziz Resim Sergisi'ni Londra'da (Yunus Emre Institute - London, 10 Maple Street, London WIT 5HA) sanatseverlerle buluşturuyor.

Sergide bir araya gelen eserler, öncelikle Sultan Abdülaziz'in kaleminden çıkmış bazı resim eskizlerinden ve millî saraylarda bulunan imzasız resimlerden oluşuyor. Orijinalleri bir albüm halinde Polonya’nın Krakov Ulusal Müzesi’nde yer alan bu eskizlerin dönemin saray ressamı olarak istihdam edilen Leh S. Chlebowski’ye hediye edildiği biliniyor.

Sergide yer alan eserler, Sultan Abdülaziz’in bilinmeyen bir yönünü ortaya çıkarmaları ve Padişah’a ait nadir resim örneklerinden olması bakımından da büyük bir önem arz ediyor.

Şiir, hüsn-ü hat ve spordaki kabiliyetlerinin yanı sıra, Sultan Abdülaziz'in bestekâr sultanlar arasına adını yazdıracak kadar musiki ile de meşgul olduğu biliniyor. Sultan'ın resim ile ilgili bilinmeyen yönü bu sergideki eskiz defteriyle birlikte gün yüzüne çıkmış oluyor. Şehzadeliği sırasında Batı tarzı resim sanatıyla ilgilenerek desen ve krokiler çizen Padişah, Dolmabahçe Sarayı'na Avrupa'dan sanatçılar davet etmesi, Fransız P. D. Guillemet ile Polonyalı S. Chlebowski gibi ressamlara sarayda atölyeler tahsis etmesi ve sanatçılara geniş çalışma imkânı sağlamasıyla tanınıyor. Dönemin saray ressamları arasında  gibi isimler yer alıyor.

27 Mayıs 2016 Cuma

Her Anıyla Alıntılanan Geçmiş

Olayları önemlerine göre ayırt etmeden sayıp döken vakanüvis, şu doğrudan yola çıkar: Hiçbir olay tarih için kaybolmuş sayılamaz.

Her Anıyla Alıntılanan Geçmiş – Walter Benjamin’in Tarih Kavramı Üzerine Bir Sergi Denemesi Türkiye’den altı, Almanya’dan beş sanatçıyı Walter Benjamin’in Tarih Kavramı Üzerine tezlerini İstanbul’da okumaya, irdelemeye ve dönüştürmeye davet ediyor.

Berlinli sanatçı Patrizia Bach’ın girişimiyle biraraya gelen grup, 2015 nisan’ından bu yana Alman düşünürün yazdıklarını okuyor ve bunlar üzerine tartışıyor. Sanatçılar metinle ilgili bilgi ve deneyimlerini, metne farklı yaklaşımlarını kolektif şekilde paylaşarak, Benjamin’i şehre nakletmekle kalmayıp, onun muğlak yazılarını şimdi ve burada hakkındaki kendi kavrayışlarına taşıyor. Bu süreç esnasında Walter Benjamin’in metninden, her bir sanatçının pratiğinde giriş noktası, araç, metod ve eleştirel otorite olarak yararlanılıyor.

Sanatçılar şehirdeki saklı fragmanları, görünüşte marjinal ve ihmal edilmiş olanı araştırıyor. “Kentsel fizyonomlar” olarak kişisel tarih ve tarihlere, bunları jenerik geleneksel tarihle kümelendirerek, atıfta bulunuyor, bireysel ve toplumsal kimlik ihtiyacı ve tüketim, zanaat, otomatik üretim ve İstanbul’un bugünkü kentsel altyapısı gibi konuları araştırıyor.

Anadolu Rumları

Ayşe Ozil'in 'Anadolu Rumları - Osmanlı İmparatorluğu’nun Son Döneminde Millet Sistemini Yeniden Düşünmek adlı kitabı, Rum tarihi üzerinden Osmanlı’da cemaat kavramını sorguluyor.

Millet sistemi olarak da bilinen ve gayrimüslimleri Osmanlı toplumunun dışında, kendi içlerine kapalı yekpare bir bütün olarak gören geleneksel cemaat kavramının tartışıldığı inceleme, Rum tarihinin çok-yönlülüğünü belgeleyerek hem son zamanlarda yapılan eleştirel çalışmalara eklemleniyor hem de bu çalışmaları bir adım ileri götürüyor.

Somut pratiklere dayanan çalışmanın odağında, üst sınıflardan çok, köy ve kasaba halkı ve yerel idareciler yer alıyor.

Osmanlı, Rum, Yunan ve İngiliz arşiv belgelerinin karşılaştırmalı bir incelemesiyle konuya yeni bir bakış açısı sunan bu kitap idari, mali, adli ve hukuki alanları bir araya getirerek Rumları Osmanlı tarihine yerleştirmeyi ve Anadolu geçmişini daha derinlemesine anlamayı amaçlıyor.

25 Mayıs 2016 Çarşamba

Devşirmelik Sistemi Emek Tarihi Açısından Düşünülebilir mi?

@kanalkultur - Tarih Vakfı Ankara Tartışmaları'nın  27 mayıs 2016 günkü konuğu olan Gülay Yılmaz, devşirmelik sisteminin geçmiş çalışmalarda pek üzerinde durulmamış bir yönüne yoğunlaşarak, saray okullarında eğitilmek için seçilmemiş devşirmelerin / acemi oğlanlarının İstanbul’da ürettiği emek gücüne Saray bostan ve bahçeleri örneği üzerinden bakıyor.

Yılmaz, devşirme sistemini çocukların toplanmasından acemi oğlan oluşlarına kadarki sürece kadar değerlendiriyor ve bostancı olarak çalışan oğlanların çalışma şartları, maaşları, geçim durumları ve ürettikleri emeğin niteliği üzerinde duruyor.

Gülay Yılmaz, devşirme işçilerin araştırılmasının Osmanlı emek tarihçiliğinde erken modern döneme kadar uzanabilme olanağı sağladığının ve İstanbul içi tarım üretiminin niteliği hakkında da bilgi toplamaya olanak tanıdığının altını çiziyor.

23 Mayıs 2016 Pazartesi

Printed’16

Elizabeth Magill - Blue Hold,
Lithograph, Edition of 75, Sheet size 68 x 86 cm., 2012
Çeşitli boyutlarda ve limitli sayılarda basılarak bir yandan sanat eserlerinin özgünlüğünü korurken, diğer yandan çok daha geniş kitlelere ulaşabilen edisyonlu eserleri bir araya getiren Printed’16 sergisi 13 mayıs 2016 – 18 haziran 2016 tarihleri arasında Mixer’de...

Çağdaş sanat mekanı algısına farklı bir boyut kazandıran Mixer, sınırlı sayıda edisyonlu baskıların ve fotoğrafların gösterildiği Printed’16’ya ev sahipliği yapıyor. Mixer’in sanatı daha ulaşılabilir kılma hedefine paralel olarak başlattığı sergi serisi Printed’ın ikinci sergisinde Takashi Murakami, Marc Quinn, Hera Büyüktaşçıyan, Işıl Eğrikavuk, Burçak Bingöl ve Ilgın Seymen gibi isimlerin edisyonlu baskıları ve fotoğrafları yer alıyor.

Sanatçılar

Jessica Albarn, Joakim Allgulander, Chiho Aoshima, Danny Augustine, Seza Bali, Burçak Bingöl, Adam Bridgland, Hera Büyüktaşçıyan, Özlem Demirel, Işıl Eğrikavuk, Leyla Hancı, Adam Hayes, Thomas Jenkins, Samson Kambalu, Olivia Kemp, Merve Kılıçer, Gül Kozacıoğlu, Deniz Köse, Elizabeth Magill, Juliana Manara, Lucy McLauchlan, Takashi Murakami, Rowan Ottesen, Alessandra Paglialonga, Bobby Pearce, Marc Quinn, Frances Richardson, Paul Schneider, Ilgın Seymen, Beyza Uçak, Hwa Seon Yang

Kemal Uludağ - TÖRE’n

Kemal Uludağ, “TÖRE’n” adını verdiği kişisel seramik sergisi ile 20 mayıs – 8 haziran 2016 tarihleri arasında Galeri Soyut B salonunda sanatseverlerle buluşuyor.

Kemal Uludağ

1966'da Konya’da doğdu. 1987'de Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Anasanat Dalı’ndan mezun oldu. 1990'da Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Yüksek Lisansını, 1993'te ise Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Sanatta Yeterliğini tamamladı.

14 ödül sahibi; UNESCO-AIAP Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği ve Türk Seramik Derneği üyesi, Türk Seramik Derneği Yönetim Kurulu üyeliği ve Sanat Komisyonu Başkanlığı, Anadolu Üniversitesi Çağdaş Sanatlar Müzesi Müdürlüğü ve birçok özel sanat galerisinin Sanat Yönetmenliğini ve de bazı kurum ve kuruluşların Sanat Danışmanlığı görevlerinde bulundu.

Halen Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü'nde Doçent olarak görev yapıyor.

Die Angst vor dem Anderen. Mechanismen gruppenbezogener Vorurteilsbildung

Die Angst vor dem Anderen. Mechanismen gruppenbezogener Vorurteilsbildung - lautet das Thema des im Rahmen von festival contre le racisme 2016 stattfindenden Symposiums.

Die vom Ausländer- / Migrationsrat der Stadt Heidelberg organisierte Veranstaltung findet am 5. Juni - 12 bis 18 Uhr - an der Hochschule für Jüdische Studien Heidelberg statt.

Vertreter/innen einschlägiger Heidelberger wissenschaftlicher Einrichtungen und gemeinnütziger Organisationen beleuchten in einer Vortragsreihe die Schattenseiten der Wahrnehmung vom kulturell Fremden und laden ein zur offenen Diskussion über die Problemfelder und Strukturen kulturübergreifender Ausgrenzungs- und Integrationsprozesse in ihren unterschiedlichen historischen Ausprägungen wie im Zusammenhang aktueller Minderheiten- und Willkommenskultur-Debatte.

22 Mayıs 2016 Pazar

Kadın Eliyle Mozaik

@kanalkultur - “Kadın Eliyle” Mozaik Sergisi, 23–30 mayıs 2016 tarihleri arasında Bahariye Mevlevihanesi Sanat Galerisi'nde sanatseverlerle buluşuyor.

"Mozaik Sanatı", çeşitli renklerdeki taş, metal, cam, mermer, çini, seramik ya da deniz kabuğu gibi küçük ve çeşitli parçaların bir zemin üstünde yan yana getirilmesiyle ve yapımı günlerce süren, ahşap veya farklı bir zemin üzerine, belli teknikler ve çeşitli desenlerin kullanılmasıyla meydana gelen zor ve sabır gerektiren bir sanat.

İnsan ve Medeniyet Hareketi, modern dünyanın hızlı değişim sürecinde kaybolmaya yüz tutmuş sanatları tanıtmak, bu sanatlara olan ilgiyi canlı tutmak ve gelecek kuşaklara aktarılmasına vesile olmak amacıyla Bahariye Mevlevihanesi Sanat Atölyeleri’ni kurdu. Bahariye Mevlevihanesi Sanat Galerisi, Mozaik Branşı Eğiticisi & Mozaik Sanatçısı Meyçem Ezengin ve 19 bayan öğrencisinin, özel koleksiyon niteliğinde, kendi birikim, zevk ve yaratıcılıklarını da kaynaştırarak tasarladıkları eserleri, 23–30 mayıs 2016 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşturuyor. @kanalkultur

“Kadın Eliyle” Mozaik / 23–30 mayıs 2016; İnsan ve Medeniyet Hareketi Bahariye Mevlevihanesi Sanat Galerisi, Silahtarağa Cad. No: 12, Eyüp - İstanbul

6 Mayıs 2016 Cuma

Türkiye'den Almanya'ya Göçün 55. Yılının Düşündürdükleri - Uluslararası Göçün Eğitim - Öğretim Açısından Sonuçları ve Hizmetlerin Kültürlerarası Açılımı

- İşgücü Göçünden Yüksek Öğrenim İşbirliğine -

@kanalkultur - Türk vatandaşlarının AB ülkelerine serbest seyahat koşullarının başlayacağı bugünlerde, Akdeniz Üniversitesi AB Araştırma ve Uygulama Merkezi (AKVAM) 9 Mayıs Avrupa Günü etkinlikleri çerçevesinde uluslararası göçün eğitim öğretim açısından olası sonuçlarını değerlendiriyor.

9 mayıs 2016 günü Antalya'da geçen 55 yıldan sonra uluslararası göç konusunda nelerin farklı yapılabileceği ele alınıyor. Ayrıca eğitim öğretimde işbirliği ve ortak programlar çerçevesinde olası potansiyeller ve yüksek öğrenimde işbirliği modelleri tartışılıyor.

Özellikle göçmen kökenlilerin, örneğin sağlık, sosyal ve eğitim alanlarındaki hizmetlere nasıl daha iyi ulaşabileceği, nelerin işbirliği içerisinde yapılabileceği, ne tür işbirlikleri yolu ile uluslararası göçün bir fırsata dönüştürülebileceği değerlendiriliyor.

Üniversiteler için yükseköğrenim programlarının uluslararasılaşması anlamına gelen bu sürecin, ülke ekonomileri için nasıl bir katkıya dönüştürülmesi de ele alınıyor.

Program çerçevesinde, Akdeniz Üniversitesi ve Almanya’dan Heidelberg Eğitim Bilimleri Üniversitesi Rektörleri arasında bir de işbirliği protokolü imza töreni gerçekleştiriliyor.

Antalya Valisi Muammer Türker, Akdeniz Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mustafa Ünal, AKVAM Müdürü Prof. Dr. Erol Esen ve Almanya Federal Cumhuriyeti Antalya Konsolosu Martin Vetter'in açılış konuşmalarının ardından Doç. Dr. Mehmet Canbulat (Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi) başkanlığındaki 'Uluslararası Göçün Eğitim - Öğretim Açısından Sonuçları' başlıklı oturumda Prof. Dr. Hans Werner Huneke (Heidelberg Eğitim Bilimleri Üniversitesi Rektörü), Dr. Yaşar Aydın (Hamburg HafenCity Üniversitesi), Prof. Dr. Mihri Özdoğan (Landshut Uygulamalı Bilimler Üniversitesi), Doç. Dr. Murat Erdoğan (Hacettepe Üniversitesi) ve İsmail Demiryürek (YTB Yurtdışı Vatandaşlar Daire Başkanı) konuyu ele alıyor.

4 Mayıs 2016 Çarşamba

16. Yüzyıl Dâhisi Matrakçı Nasuh, Viyana'da..

Günseli Devrim - Kerbela
@kanalkultur - İKASD İstanbul Kültürlerarası Sanat Diyalogları Derneği tarafından hazırlanan ve T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde 3 kıta, 9 ülke, 10 şehirde gerçekleştirilen, '16.Yüzyıl Dâhisi Matrakçı Nasuh' projesi, 25 mayıs - 12 haziran 2016 tarihlerinde Avusturya'nın başkenti Viyana'da Kunst Historisches Museum Wien - Neue Burg Ephesos Museum'da, Avusturyalılarla buluşuyor.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, İKASD İstanbul Kültürlerarası Sanat Diyalogları tarafından projelendirilen '16.Yüzyıl Dahisi Matrakçı Nasuh' sergisi Saraybosna, Belgrad, 2015 G20 Antalya zirvesi ve İstanbul'dan sonra, 25 mayıs - 12 haziran 2016 tarihleri arasında T.C.Viyana Büyükelçiliği ve Viyana Yunus Emre Enstitüsü işbirliği ile Viyana'da sanatseverlerin beğenisine sunuluyor.

Küratörlüğünü Beste Gürsu'nun yaptığı projede, çini sanatçısı Sevim Ersoy'un liderliğinde çini panolara aktarılan 30 adet güzergah minyatürleri ile nakkaş Matrakçı Nasuh'u; eserlerinde yer alan beyitleri ile Şair Matrakçı Nasuh'u; beyitlerden seçkiler ile yazılan 10 adet divani levha'da hattat Matrakçı Nasuh'u; vasıflarından bir kaçının çağdaş bir yorumla tuvale aktarıldığı, 1 adet tablo'da ressam, matematikçi ve silahşör Matrakçı Nasuh'u 12 bayan sanatçı, toplam 41 eser ile anıyor, anlatıyor ve aktarıyor.

3 Mayıs 2016 Salı

Fachveranstaltung Hei-MaT PH Heidelberg und Verband Bildung und Erziehung (VBE) Kreisverband Rhein-Neckar-Kreis/Heidelberg: Die Bildungsintegration von Kindern und Jugendlichen mit Flüchtlingsbiografie – aktuelle Situation, schulisch-organisatorische Herausforderungen, Chancen und Grenzen

Michael Seib (VBE) und Prof. Dr. Havva Engin (Hei-MaT)

Sylvia Selke (Hei-MaT)

Blick ins Plenum

Gemeinsam mit dem Verband Bildung und Erziehung (VBE) führte das Hei-MaT-Zentrum am 22.4.2016 in den Räumlichkeiten der Pädagogischen Hochschule Heidelberg eine Fachveranstaltung zum Thema Bildungsintegration von Kindern und Jugendlichen durch.




Frau Prof. Dr. Havva Engin führte in die Thematik mit einem Impulsreferat ein. Sie skizzierte die aktuelle schulrechtliche und unterrichts-organisatorische Situation hinsichtlich dieser neuen Schülerklientel und benannte pädagogische Herausforderungen, die sowohl auf der institutionellen als auch unterrichtlichen Ebene zu stemmen sind.

Lukasz Siegwald

Ruşen Kartaloğlu und Lamis Klein

Im zweiten Teil berichteten Lehramts-Studierende von der Pädagogischen Hochschule Heidelberg und der Universität Heidelberg aus ihrer Arbeit mit Flüchtlingsjugendlichen, die sie im Rahmen von PH-Projekten kennen gelernt haben und aktuell betreuen. Die Studierenden zeigten sich von der Lernmotivation der Flüchtlingsjugendlichen beeindruckt; diese formulierten hohe Anforderungen an sich selbst. Damit wiedersprachen sie dem gängigen medialen Bild unmotivierter Flüchtlinge, die kein Interesse an einer gesellschaftlichen Integration zeigten.



Im abschließenden Teil ging die Veranstaltung in ein offenes Gespräch mit dem Plenum über. Insbesondere die Teilnehmenden aus pädagogischen Handlungsfeldern bestätigten die Beobachtungen der Studierenden; andere sprachen jedoch auch kritische Erfahrungen aus ihrer pädagogischen Arbeit an, wie beispielsweise die zögerliche Teilnahme von erwachsenen Flüchtlingen an geschlechtergemischten Sprachkursen.

Lamis Klein, Ruşen Kartaloğlu, Havva Engin und Mahmut Pervaneli

Im Anschluss an die Veranstaltung nutzten die Teilnehmenden die Gelegenheit zum  persönlichen Austausch und zur Vernetzung.


2 Mayıs 2016 Pazartesi

Utku Varlık - HİÇ: Gidilmemiş denizler, söylenmemiş sözler | NOTHING: Untraveled seas, unspoken words

Utku Varlık - Hiç, tuval üzerine yağlıboya, 65 x 45 cm., 2016
Bozlu Art Project Nişantaşı, 3 mayıs – 16 haziran 2016 tarihleri arasında Utku Varlık'ın 'HİÇ: Gidilmemiş denizler, söylenmemiş sözler' isimli sergisine ev sahipliği yapıyor. Sanatçının kendi deneyimlerinden yola çıkarak kaleme aldığı kısa bir hikâye üzerine kurgulanan sergide, Varlık'ın tamamı ilk kez sergilenecek yeni resimlerine yer veriliyor. 1970'li yıllardan beri Paris'te yaşayan Utku Varlık, yeni sergisi için geleceği İstanbul'da Bozlu Art Project için bir sanatçı konuşması da gerçekleştiriyor.

'Peki neyi anlatmak? HİÇ'likten hareketle şimdi geldiği yer, her geçen gün, bilinmez bir denize doğru dingin akarken, yaşam diyeceğimiz olguyla tekrar bir HİÇ'e ulaşıyor…'

'68 Kuşağı'nın resim alanındaki önde gelen sanatçılarından Utku Varlık'ın yeni sergisi, Mayıs ayının başında izleyiciyle buluşuyor. Doğu ve Batı felsefelerinde önemli yere sahip bir kavramdan, HİÇ'likten yola çıkan sergi, izleyiciyi hem sanatçının kişisel geçmişine hem de kavramsal sorgulamalarına uzanan sezgisel bir yolculuğa davet ediyor.

Varlık, geçtiğimiz yıl Bozlu Art Project'te açtığı 'Fragmanlar' sergisinde 'Eğer bir düş giderek resme dönüşüyorsa, resim de sonuçta düş'e dönüşür,' düşüncesinden hareketle bir düş'ün kurgusunda yaşanılmış, düşünülmüş ‘fenomen' tabakalarının montajından kırpılıp düşen fakat yine de bir kenara konup saklanan küçük öyküler, şiir kırıntıları ve farklı kurgulara ait eskizlere yeniden bakarak kendi sanatını ve günümüzde resmin geldiği noktayı sorguluyordu.

Sanatçı şimdi söze kaldığı yerden devam ediyor ve gerçek ile düş arasında bir yolculuğa çıkarak HİÇ'likten başlayıp tekrar HİÇ'liğe doğru yol aldığı bu yolculukta, izleyiciyi gidilmemiş denizler, söylenmemiş sözlerle örülü ütopik bir dünyayla baş başa bırakıyor.