[KanalKultur] - Toplumsal Tarih, temmuz 2006 tarihli 151. sayısında 2. Meşrutiyet'i ele alıyor. 2. Meşrutiyet'in ilanıyla birlikte Osmanlı toplumunda ve uzunca bir süre Türkiye Cumhuriyeti'nde de kutlanan 10-23 Temmuz Hürriyet Bayramları'nın anısına yayımlanan "Osmanlı başkentinde Hürriyet Bayramı Kutlamaları", "Cumhuriyet döneminde Hürriyet Bayramı Kutlamaları" yazıları, 2. Meşrutiyet'in ilan edildiği gün dağıtılan bir beyanname ve bazı gazetelerin yayımladığı ilaveler, "Toplumsal Tarih"in Temmuz sayısında tarih meraklılarını bekliyor.
Derginin Toplumsal 151. sayısının hediyesi, II. Meşrutiyet'in ilanı vesilesiyle bastırılan afiş.
"Osmanlı'da İlk Anayasayı Hazırlayan Aydın ve Eylem Adamı: Velestinli Rigas" - Herkül Milas'ın kaleminden ilk Osmanlı Anayasasını kaleme alan Velestinli Rigas'ın öyküsü... Ekim 1797'de Rigas, bir ayaklanmayı ve Fransa'daki rejime benzer bir gelişmeyi hedefler; 'İnsan Hakları Bildirgesi'ni ve 'Anayasa İlkeleri'ni hazırlar ve bastırır. Rigas'ın Anayasası'nda politik değişikliği kimin için istediğini okuyoruz: "Hellenlerin evlatları olan halk, ki Rumeli'de, Küçük Asya'da, Akdeniz'in adalarında, Eflâk-Boğdan'da yaşamaktadır ve iğrenç Osmanlı despotluğu altında inlemekte olan bütün herkese (...) ayrıntısız herkes diyorum, Hıristiyanlar ve Türkler, hiçbir din farkı gözetmeden, çünkü herkes Tanrı yaratığı ve evladıdır."
Osmanlı Modernleşmesinde Kızılay'ın Rolü: Hilal-i Ahmer Cemiyeti - Ernest Tucker, Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin, nam-ı diğer Kızılay'ın Osmanlı modernleşmesindeki rolünü anlatıyor: "Hilal-i Ahmer Cemiyeti hem Kızılhaç ilkelerine hem de Osmanlı'nın siyasal, dinsel ve toplumsal yapısına uygun bir şekilde idare edilmeye çalışılıyordu. Cemiyet, çağdaş tıp ve halk sağlığı ilkelerini benimsiyordu. Çağdaş tıbbı kabul etmek, dünyaya bakış açısında büyük değişiklikler gerektiriyordu. 19. yüzyılın ortalarında, aydınlanma ile birlikte çağdaş tıp da Avrupa'nın temel bir parçası olmuştu. Bu süreç, Osmanlılarda geleneksel değerlerin değişimini kapsamıyordu çünkü bilim anlayışında değişiklik yapmak ve bu bilimden nasıl istifade edilmesi gerektiği esasına dayanmaktaydı."
1. Dünya Savaşı'nda Rusya'ya Karşı Savunmada Bektaşi Mücahit Alayı ve Balabanlılar - 1. Dünya Savaşı'nda Rusya'ya karşı savunmada işbirliği yapılan 1000 kişilik Bektaşi Mücahit Alayı ve Balabanlıların hikayesini Vatan Özgül yazdı: "Bektaşi Mücahit Alayı, 1915 yılı sonbaharının bitiminden 1916 Nisan'ına kadar savaşın içinde olmuştur. Askeri eğitimi yetersiz olan bu alayın, yoğun çarpışmaların olduğu dönemde ve çetin kış şartlarında katıldığı Erzurum cephesinde önemli katkıları olmuştur. Bölgede devam eden dinsel tartışmanın Dersim ve çevresinde yaşayan Alevi aşiretler üzerinde yarattığı rahatsızlıktan dolayı, yöre Alevilerinden beklenen mücahit desteği bulunamamış, toplam 1000 kişilik bir mücahit grubuyla alelacele mücadelelere dahil olunmuştur."
Derginin 151. sayısında ayrıca, Emel Seyhan'ın kaleminden "Osmanlı Basınında Yüz Yıl Önce Bu Ay", Yavuz Selim Karakışla'dan "Arşivden Bir Belge" ve Edhem Eldem tarafından hazırlanan "L'Illustration'dan Seçmeler" bölümlerinin yanı sıra, Almanya'da 2. Dünya savaşı yıllarında Türk Heyeti'nin Sachsenhausen Temerküz Kampı'na gerçekleştirdiği ziyaretin perde arkası, "Arjantin Tangosunun Değişen Anlamı ve Türkiye", "Lydia Krallığı ve Karun Hazinesi" gibi yazılar da yer alıyor. [KanalKultur]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder