[KanalKultur] - Toplumsal Tarih'in, mayıs 2007'de yayınlanan 161. sayısında Türkiye'nin son dönemde en çok tartışılan konularından biri olan "bir arada yaşama"yı ele alıyor. "Vatandaşlık", "Türk kimliği", "Türkiyelilik" gibi konularda kafa yormak isteyenlere yeni açılımlar sağlayacak bir başka çarpıcı konu da derginin kapağına taşınıyor: Erzurum ordugâhındaki bir yangın sırasında arkadaşlarını kurtarırken ölen Rum asıllı er Vasil Harizanos'un hikâyesi.
Seyahatname dışında kimliğine ilişkin neredeyse hiçbir bilgi bulunmayan Evliya Çelebi'ye ait bir "papinta kağız"ın (sorunsuz yolculuk yapılabilmesi için verilen bir tavsiye mektubu) bulunması, Japon emperyalizminin yükselişi ve Çin-Japon savaşı, Sagalassos arkeolojik ören yerinin 6-7. yüzyıllarda yaşadığı şiddetli depremler, 16. yüzyılda Akdeniz'de kürek mahkûmları, 19. yüzyıl ortalarında Manisa Ermenilerinin sosyal ve ekonomik durumları, Demokrat Parti'nin iktidara geldiği 14 Mayıs tarihini "demokrasi bayramı"na dönüştürme çabaları, Winston Churchill ve Çanakkale muharebeleri, altın ve gümüş vefkler üzerine ve daha pek çok konuda nitelikli araştırmalar Toplumsal Tarih'in 161. sayısının makaleleri arasında..
Toplumsal Tarih 161 sayıda geniş bir 'güncel' yelpazeyle de okurlarıyla buluşuyor: Mete Tunçay'ın kaleminden "300 Spartalı" filmi üzerine bir eleştiri, Herkül Millas'dan okul kitaplarında Yunan kimliği değerlendirmesi, Oğuz Tekin'in Kadıköy'e sokak anıtı olarak yerleştirilen sikkeler üzerine eleştirisi, Semih Aktekin'in Euroclio Slovenya toplantısı izlenimleri...
Erzurum Ordugâhındaki Yangında Arkadaşlarını Kurtarırken Ölen Rum Asıllı Erin Hikâyesi: "Erzurum Şehidi Vasil Harizanos" - Rıfat N. Bali'nin kaleminden, 27 Mayıs 1960 darbesinden 6 ay sonra Erzurum'da ordugâh yangınında ölen Vasil Harizanos'un cenazesi ve sonrasında "azınlık" ve "vatandaşlık" kavramları üzerinden basında çıkan haber ve tartışmalar: "Vasil Harizanos, asker arkadaşlarıyla birlikte Erzurum Orduevi'nin salonunu, yaklaşmakta olan yılbaşı gecesi kutlamasına hazırlarken aniden çıkan yangında, alevlerin içine dalıp, mahsur kalan üç asker arkadaşını kurtaracak, dördüncü arkadaşını kurtarmaya çalışırken dumandan boğulacak ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybedecektir. Cenazesi, İstanbul Kurtuluş'ta Rum cemaatinin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, CHP'nin ve vatandaşların katılımıyla büyük bir kalabalık eşliğinde kaldırılır. Bu olayın ardından basında, içinde Bülent Ecevit'in de yer aldığı 'azınlık', 'vatandaşlık' vb. kavramlar üzerinden 'Nasıl bir arada yaşamalıyız?' şeklinde özetlenebilecek bir tartışma başlar."
Japon Emperyalizminin Yükselişi - Mehmet Beşikci'nin kaleminden, Japon gücünün yükselişi ve Osmanlı'ya etkileri söz konusu olduğunda büyük öneme sahip olan 1894-95'deki Çin Japon Savaşı'nın hikayesi: "Kore'de 1894'te başlayan Tonghak Köylü İsyanı giderek milliyetçi bir renge bürünür ve sadece Kore'deki yabancı etkileri değil, iktidarda bulunan Joseon Hanedanı'nı da hedef alır. Kore isyanı bastırmak için Çin'den destek isteyince, Japon hükümeti de, Çin'le 1885'te imzalanan Tientsin Konvansiyonu'nu gerekçe göstererek Kore'ye kendi askerlerini yollamak ister. Japon ordusu Çinlilerden önce davranır, Seul'e girerek imparatoru devirir ve kukla bir hükümet kurar. Bunun üzerine Çin ile Japonya arasında savaş başlar."
Antik Depremler - Manuel Sintubin, Türkiye'nin Güneybatısında yapılan arkeosismik ve jeolojik çalışmaları üzerinden antik depremleri değerlendiriyor: "Türkiye'nin güneybatısındaki arazi büyük ölçüde aktif tektoniklerin etkisindedir. Özel bir tip fay -normal olarak adlandırılan faylar- arazide sıradağlar boyunca dik kireçtaşı cepheleri ve bu cephelerin önünde bir seri teras ile tarif edilir. Bu şartlar, stratejik ve başka sebeplerden dolayı yerleşmek ve bir kent kurmak için tercih edilir. Ama 'kurucu babaların' bilmediği, o özel bölgeyi yerleşmek için seçtiklerinde, daha o gün kurdukları şehrin ölüm kararını da imzaladıklarıydı. Sonuçta bu çevre sismik olarak aktif fayların ifadesiydi. 'Kurucu babalar' bilmeden yerleşimlerini böyle sismik fayların tam üstüne kurdular. Bu antik kentler, var oldukları ilk günden beri yok olmaya mahkûmdu."
"Papinta Kağız" - Nuran Tezcan Evliya Çelebi'nin belgesel izini sürüyor: "Karl Teply'nin Avusturya devlet arşivinde bulup 1975'te yayınladığı belgeden 31 yıl sonra yayınlanan başka bir belgede, Evliya Çelebi'nin somut izine bir kez daha rastlanmıştır. Pinelopi Stathi tarafından bulunup yayınlanan bu Yunanca belge, bir patrik tarafından Evliya Çelebi'nin sorunsuz yolculuk yapabilmesi için verilmiş bir tavsiye mektubudur. Stathi bu belgeyi, tıpkıbasımını vermeksizin, Yunanca metni ve İngilizce çevirisiyle bir makale çerçevesinde yayınlamıştır."
Toplumsal Tarih'in 161. sayısında, Emel Seyhan'ın kaleminden "Osmanlı Basınında Yüz Yıl Önce Bu Ay" ve Edhem Eldem tarafından hazırlanan "L'Illustration'dan Seçmeler" bölümleri de yer alıyor. [KanalKultur]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder