© Roz Kohen - Babaannem Varnalı Devora Benshoam, dedem Silivrili Yuda Leon Kohen ile 1940'lı yıllarda, muhtemelen 1941'de. |
[KanalKultur] - Ben ve ablam doğmadan önce II. Cihan Harbi'nin getirdiği kasvetli günleri bol bol dile getirirlerdi. Gene aynı devirde annemi en çok meşgul eden konular ebevyenlerinin kaybı... Babam için ise gurur konusu olan Yalvaç'ta geçen kısa bir askerlik dönemi...
Fotoğraflara bakılırsa, daha önceki yıllarda çekilen mesire gezmeleri azalmış gibi.
Varlık Vergisi konusuna gelince, hiçbir şekilde etkilenmedikleri anlaşılıyor. Uzak bir-iki tanıdığın, vergiyi ödemektense Aşkale'ye gitmeyi seçtiklerini söylerlerdi... Bizimkiler varlıksız; o yüzden vergilendirilmemişler. Ailenin büyükleri de ticaretle ugraşmadıklarından, bu konuda bildikleri sınırlı...
Belli ki, çevrelerindeki herkes sıkıntılı; fotoğraflarda yüzlerinden okunuyor sanki... Kuşkusuz, Avrupa'dan gelen Yahudilere yönelik "extermination" kamplarıyla ilgili haberler, onları daha çok ürkütüyor, o sıralarda. Avrupa'daki "Ölüm Kampları" ile ilgili haberler, İstanbul'a bir şekilde geliyordu...
Fotoğraflarda görüldüğü gibi baba Yehuda ve anne Devora oğullarını görmeye Yalvaç'a yollanıyorlar, bütün bunlar olup biterken. Oradayken oğulları Nesim'e bir kartpostal da gönderiyorlar. Yıllar sonra "Varlık Vergisi" konusu açıldığında, bildikleri; o birkaç kişinin bir süre Aşkale'de kaldıktan sonra döndükleriydi. Madam Sara'nın Aşkale'deki eşine paket postasıyla iştah açıcı nane şekeri gönderdiğini de eklerlerdi...
© Roz Kohen - 1941 yılında Yalvaç'ta asker olan babam İsak Kohen (solda önde), ziyarete gelen babası Yuda Leon Kohen'le (sağda önde) bir askerlik hatırası fotoğrafı çeker... |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder