Naile Akıncı - 'Ekinlikli kadın', tuval üzerine yağlıboya, 85 x 65 cm., 2003 - 2009 |
Sergi nedeniyle sanatçı hakkında Dr. Nazlı Pektaş tarafından kapsamlı bir katalog hazırlandı.
Sergide Cumhuriyet ile yaşıt ünlü ressamın son on beş yıllık süreçte oluşturduğu yapıtlardan örnekler sergileniyor.
Resim sanatının temel türlerinden peyzaj ressamlığında, kendine özgü değişik bir kavrama ve yansıtma üslubuyla yepyeni bir soluk yaratmayı başaran Naile Akıncı, özellikle yöresel atmosfer çalışmalarının doruğunu oluşturan "Eyüp Çeşitlemeleri" ile 1950'lerden başlayarak Türk resim sanatı tarihinde haklı bir üne kavuştu ve sanatçının adı adeta Eyüp ile özdeşleşti.
Akıncı'nın, diğer türler yanında özellikle manzara çeşitlemelerine dayalı çalışmalarının salt Eyüp semtiyle sınırlı olduğu söylenemez. Sanatçı, aynı anlayışla, bir sergiye de adını verdiği "Bebek Çeşitlemeleri" yanında "Boğaziçi", "Marmara ve Ekinlik Adaları" ve benzeri gibi birbirinden ilginç pitoresk köşelerden de çeşitli resimler gerçekleştirdi.
Akıncı'nın bu sergisinde başta adeta kendisinin bir alametifarikasına (ayırıcı özelliğine) dönüşen "Eyüp Çeşitlemeleri", "Bebek Çeşitlemeleri", 1962 yılında kısmen yerleştiği Marmara ve Ekinlik Adaları'nın kendine özgü yöresel renk ve karakterleri, bu süreçte yaşamlarından etkilendiği Adalı Kadınları, Balıkçıları, Atları ve Kedileri konu alan bazı düzenlemeleri, otoportreleri ve natürmortları yer alıyor.
Naile Akıncı kendi anlatımıyla, karakteristiğini oluşturan çeşitlemelerini gerçekleştirirken, eğitim ve sanat deneyimlerinden oluşturduğu bir tercihle, çizgisel yapı sağlamlığı ve kompozisyon şemasının, yapıtlarının en önemli yanını oluşturduğunu vurguluyor.
Naile Akıncı - 'Bebek sırtları', tuval üzerine yağlıboya, 120 x 65 cm., 2002 |
Sanatçı gözlemlediği 'doğa'yı değil, 'doğanın özünü' resim düzleminde yeniden kuruyor. Doğanın bir köşesini defalarca gözlemleyip tuvalinde yeniden canlandıran Akıncı, bu bağlamda izlenimci bir tutum sergilemekten çok; izlediği doğanın / temanın kendisinde oluşturduğu resimsel kavramların izlenimini sürekli geliştiren bir sanatçı... Bu nedenle, ilk bakışta aynı gibi görünse de sanatçının hiç bir resminin bir diğerinin benzeri olduğu söylenemiyor.
Akıncı, seçtiği ve çeşitlemelerini yaptığı doğa parçalarıyla özel ya da duygusal bir bağ içinde olmadığını ifade ediyor. Bu bağlamda konunun sanatçı için romantik bir yan taşımadığı ve sadece kendisini harekete geçiren bir etmen olduğu söylenebiliyor.
Bu çeşitlemelerde Akıncı'yı ilgilendiren ya da çalıştığı yöreye çeken esas amacın resimsel kaygılar olduğu görülüyor. Sanatçının konuya yönelmesi, karşısındaki doğanın gösterdiği cazip resimsel şema ve plastik açıdan içinde gezinebileceği gizemli labirentle çok yakından ilgilidir. Bu olgu da sanatçının tekrara düşmeden her defasında kendini estetik açıdan yenilemesine, yeni keşifler yapmasına olanak sağlıyor.
Naile Akıncı, çalışmalarında tüm bu resimsel kavramları gözetirken, kuşkusuz, duygudan tümüyle uzak bir tavır sergilemiyor. Sanatçı burada sadece, duygularının aklı ve plastik tercihlerinin önüne geçmesine izin vermiyor.
Sanat yaşamı boyunca çağdaş olanı sürekli izleyip, geçmişin değerleriyle birlikte değerlendiren bir sanatçı olarak Naile Akıncı, resmine konu oluşturan kavramların izlenimini geliştirmekte ve sanat çalışmalarını, her çalışmasında giriştiği deneysellikle birlikte, kendine özgü benzersiz bir ikonografinin temsilcisi olarak sürdürüyor.
Naile Akıncı
1938 yılında Güzel Sanatlar Akademisi'nin giriş sınavını kazanarak, Akademi'nin orta kısmına kaydoldu. Leopold Levy ve Zeki Kocamemi atölyelerinde çalıştı. 1943'de, Resim Bölümü orta kısmından, 1952'de de, Yüksek Resim Bölümü "Zeki Kocamemi" Atölyesi'nden mezun oldu. İlk kişisel sergisini 1964 yılında İstanbul'da açtı.. 1997 yılında, Japonya - Kashiwazaki Türk Kültür Kasabası Müzesi'nde düzenlenen retrospektif sergisi ile büyük yankı uyandırdı. Bugüne kadar İstanbul, Ankara, İzmir, Atina (1989) ve Japonya – Niigata' da (1997) çok sayıda kişisel sergi açtı.
Yurtdışında Bağdat, Viyana, Münih, Roma, Londra, Lefkoşa, Filadelfiya, New York, Amman, Rabat ve Casablanca' da düzenlenen Çağdaş Türk Resim Sanatı Sergileri'ne katıldı. Ayrıca T.C. Kültür Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı kanalı ile seçilen yapıtlarıyla yurtdışında düzenlenen 14 uluslararası sergide Türkiye'yi temsil etti. 1974'te, Uluslararası X. Clermont – Ferrand Çağdaş Sanat Sergisi'nde ve X. Vichy Bienali'nde üst üste Uluslararası Büyük Ödül'e; 1976'da, XI. Vichy Bienali'nde Jüri Özel Ödülü'ne, 1979'da, Belçika Krallığı'nın 150. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen Uluslararası Charleroi Çağdaş Sanat Sergisi'nde Kraliyet 1. Mansiyonu'na ve 1986'da, XI. Uluslararası Troffeo Raffaello Sergisi'nde 3.lük Ödülü'ne değer görüldü. 1977'de, üst üste kazandığı uluslararası ödüller nedeniyle, Fransa'da Riom kentinde, Mandet Müzesi tarafından düzenlenen "Günümüzün Kadın Ressamları Sergisine" ismen davet edildi.
1988'de, 50. sanat yılı ve Türk Resim Sanatı'na katkıları nedeniyle "T.C. Kültür Bakanlığı Onur Ödülü" ile ödüllendirildi. 2003 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin 120. kuruluş yıldönümü etkinliklerinde "Akademi ruhunu günümüze taşıyan ve Türk sanatına katkıda bulunan en kıdemli Akademililer" arasında, Ferruh Başağa ile birlikte "Onur Ödülü"ne değer görüldü ve aynı yıl TÜYAP 13. İstanbul Sanat Fuarı'nda "Onur Sanatçısı" seçildi. 2005 yılında Evin Sanat Galerisi' nde açılan 41. kişisel sergisi nedeniyle Sedat Simavi Görsel Sanatlar Ödülü'nü kazandı.
İstanbul, Ankara, İzmir, Şanlıurfa Devlet Resim ve Heykel Müzeleri'nde, İstanbul Modern Sanat Müzesi, Selçuk Yaşar Müzesi, Hacettepe Üniversitesi Müzesi, Japonya – Kashiwazaki Türk Kültür Kasabası Müzesi, Bolu ve Çorum Devlet Güzel Sanatlar Galerileri, Milli Kütüphane ve Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı Koleksiyonları başta olmak üzere yurtiçi ve yurtdışındaki çeşitli resmi ve özel koleksiyonlarda yapıtları bulunuyor. [KanalKultur]
Naile Akıncı Sergisi / 2 Kasım-30 Kasım 2013; Kızıltoprak Sanat Galerisi, Kızıltoprak, Rüştiye Sok. No:47, Kadıköy - İstanbul; Tel.: (0216) 418 38 06
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder