Bu Blogda Ara

23 Ekim 2013 Çarşamba

İsmail Engin: Türkiye'de Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Dersi Nasıl Zorunlu Oldu?

İsmail Engin
[İsmail Engin] 1969'da toplanan II. Milliyetçiler Kurultayı'nda alınan kararlar doğrultusunda 1970'te İstanbul'da "Aydınlar Ocağı" kurulur. Türk milliyetçiliği ile İslam ümmetçiliğini uzlaştırma çabası üzerine çatısı çatılan "Aydınlar Ocağı", ilk resmî görüşünü 1973'te kitaplaştırarak yayınlar.[1] "Aydınlar Ocağı'nın Görüşü: Türkiye'nin Bugünkü Meseleleri" adını taşıyan 406 sayfalık kitapta "Türk-İslam Sentezi" doğrultusundaki görüşler yerli yerine oturtulur ve sistemleştirilir. Bu görüşler, 12 eylül 1980 Askerî Darbesi'ne düşünsel, ideolojik ve siyasal alanda yol göstericiliği yapar.

"Türkiye 1. Din Eğitimi Semineri"

12 eylül'ün hemen ardından Aydınlar Ocağı'nın fikir dünyasına konuyla ilgili çok önemli katkılar yapan ve o dönemin Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı olan Hüseyin Atay, 23-25 nisan 1981 tarihleri arasında Ankara'da "Türkiye 1. Din Eğitimi Semineri" düzenler ve akabinde tebliğler 400 sayfalık bir eser olarak hemen yayınlanır.[2]

Seminer'e dönemin Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç, MEB Din Eğitimi Genel Müdürü Necati Öztürk konuşmacı olarak katılır. Katılımcılar listesinde göze çarpan isimler arasında Süleyman Hayri Bolay, Mehmet Aydın, Salih Tuğ bulunmaktadır.

Hüseyin Atay, adı geçen seminerin açış konuşmasında genel eğitim içinde "din eğitim ve öğretiminin" "çok önemli" bir yer tuttuğuna işaret eder. Türkiye'de manevî alanda bir buhran yaşandığını ve çözülmenin görüldüğünü, bunun da eğitim eksikliği nedeniyle oluştuğunu ileri sürer.[3] Atay, seminer kapanış konuşmasında da "isteğe bağlı din derslerinin" 12 eylül öncesindeki "durumun" temel sorumlusu olduğunu savunur ve şunları söyler:

Devamı için bkz. → Türkiye'de Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Dersi Nasıl Zorunlu Oldu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder