[KanalKultur] - 2007 yılından beri Almanya'da yürürlükte olan "Göç Yasası", "Temel Almanca Bilgisi"ne sahip olduğunu kanıtlaması durumunda yabancıların oturma izni alabilmesine imkan tanıyor. "Ich liebe dich", aşk / sevgi ve beklemek üzerine bir belgesel. Türkiye'nin uzak ve yoksul bir yöresinde Almanca öğrenmek istediklerini ifade eden ve bu nedenle yıllar sonra tekrar okul sıralarına geri dönen; Almanca öğrendiklerini kanıtlamak için girdikleri test sınavını geçmek zorunda olan genç Kürt kadınlarının hayatlarını ele alıyor.
"Emine", henüz okuma yazma bile bilmez; "Zehra", Kürtçe'den başka bir dil konuşamaz; "Sevim", çocuklarını evde yalnız bırakamaz; "Fidan"ın, kursa dahi gitmesine izin verilmez; "Esma"nın, yola çıkıp kursa gelecek parası, "Ayşe"nin ise cesareti ve umudu yoktur...
Geleneklerin içine sıkıştırılmış, baskıcı bir toplumun "sessiz" kadınları; her şeye rağmen "yeni bir dil" öğrenmeye başlar...
Saide, 26 yaşında bir Kürt kadınıdır. Köyündeki diğer kadınlar gibi, sıradan bir hayatı vardır. Kısa bir süre önce tanıştığı erkek, kocası olur. Düğünün ardından kocası Almanya'ya döner. Saide, köyünde anne ve babası ile yaşamaya devam eder. Evinde ve tarlada Almanca öğrenmeye çalışır.. Kürt kadını Zeynep yedi yıllık evlidir; kocası Almanya'da altı yıldır yaşamaktadır. Ancak, oğlunu o hiç görmemiş. Zeynep, aslında Almanya'ya gitmek istemez. O, sadece oğlunun bir aile ortamında yetişmesini ister...
Şanlıurfa'nın köylerinde eşleri, nişanlıları Almanya'ya çalışmak üzere göç etmiş pek çok kadın; aile birleşimi yasası gereğince temel Almanca öğrenmek zorunda kaldı. Köy okullarında toplanan kadınlar, birkaç aylık eğitimden sonra dil sınavına girecek, kazanabilirlerse vizeye başvuracak ve aile birleşimine hak kazanacaklardı. Oysa pek çoğu gidecekleri ülkeyi de eşlerini de yeteri kadar tanımıyordu. Henüz ilkokulu dahi bitirememişken aileleri tarafından bıraktırıldıkları okul, kendi deyimleriyle "yolunu bile unuttukları bir yer"di. Böylece kadınlar, anadilleri olan Kürtçe'nin yanı sıra Türkçe ve Almanca arasında bocaladıkları belirsiz bir yola çıktılar.
Emine Emel Balcı
1984'te doğdu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin Sinema ve Televizyon Bölümü'nü bitirdi. İlk kısa belgesel filminin - "Women of the Lake" (2007) -, ardından "The "Waiting"i (2009) çekti.
* * *
Many women in the villages of Şanlıurfa, whose husbands or fiancés have emigrated to Germany to work, had to learn basic German in accordance with the new German legislation on unification of families. Women who gathered in village schools, following a few months of language courses and an exam, were supposed to apply for a visa and consequently gain right to family unification. However, many of them did not sufficiently know their destination country or husbands very well. While they had not even graduated from elementary school, having quit upon family pressure, the school was a place they would claim "lost on the road." As such, baffled between Turkish, German and their mother tongue, Kurdish, these women hit an ambiguous road. [KanalKultur]
Ich liebe dich - Yönetmen: Emine Emel Balcı; Senaryo: Emine Emel Balcı; Yapımcı: Gökçe Işıl Tuna, Titus Kreyenberg; Motiva Film; Kamera: Murat Tuncel; Montaj: Emine Emel Balcı, Ayhan Hacıfazlıoğlu; Editör: Milena Bonse; Yapım: unafilm Berlin GmbH; Belgesel, DigiBeta (PAL), 16:9, Türkçe - Kürtçe, Türkiye - Almanya, 2012, 74'
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder