Bu Blogda Ara

14 Temmuz 2013 Pazar

Z. Fahri Fındıkoğlu: Folklor ve Hukuk

Şimdiye kadar hep edebî folklordan bahsedildi. Bazı himmet erbabı, bize tıb folklorunu da tanıttı ki, bu arada Prof. Süheyl Ünver ile Prof. Tevfik Remzi başta gelmektedir. Gene doktorlarımızdan ve H. B. D. âzası Balcıoğlu, bu sahada çok şeyler vadediyor.

Fakat hukuk folklorundan hemen hiç kimse bahsetmiyor. Halbuki içtimaî müesseselerin en mühimi olan hukuk ile folklorik araştırmalar arasında sıkı bir münasebet vardır. Bu münasebetler iki çeşittir:

1 — Nazarî münasebet: Hukuk tarihîne yardımcı bir hukuk folkloru, örf ve âdetlerin mahiyetini gösterecek ve yazılı vesikalardaki hukuk bilgisini tamamlıyacaktır. Hukuk tarihi ilmi, böyle bir hukuk folkloruna dayanmadıkça bir işe pek yaramıyacak, yahut noksan kalacaktır.

2 — Amelî münasebet: Hukukun en mühim hâdisesi olan «tedvin - Codification» işinde hukuk   folkloru büyük hizmetler ifa edecektir. 1907 tarihli İsviçre medenî kanununun yapıcısı olan Huber, İsviçre kanunlarını hukuk folkloruna dalmak ile bu işi başarabilmiştir. Fransa'da 12 nci asırdan beri «Coutumier - Örf kitabı» ismini taşıyan tetkikler Fransız örf ve âdetini tesbit etmiş, sonra bunlar süzüle süzüle, akıl kalburundan geçe geçe 1804 tarihlî medenî kanuna zemin hazırlamıştır.

Fakat bizdeki hukuk hayatının bugünkü kabûlcu ve iktibascı durumu bu yoldan yürümeğe müsait değildir. Bütün kanunlarımızı tercüme, iktibas ve adaption yolu ile alıyor, kendimize dönemiyoruz. Dönüp ne bulacağız? itirazını ileri sürecek basit görüşlü ve hakikî garbi anlamamış olanlarla konuşmak istemediğimiz için bu sorguyu bir tarafa bırakıp ve Türk folklorcularını müstakbel Türk hukuk müesseselerine folklorik malzemeler hazırlamağa davet ediyorum. Bu hususta İstanbul Üniversitesi'nce neşredilen "Folklor Rehberi" büyük bir hizmet ifa edebilir.

Bkz. Türk Folklor Araştırmaları, 1 (1950) 9: 129.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder