Bu Blogda Ara

18 Temmuz 2013 Perşembe

Hasan Gürgenarazili: Charlie Chaplin [1889-1977]

Hasan Gürgenarazili
[© Hasan Gürgenarazili - KanalKultur] - Ünlü oyuncu, yönetmen, senarist ve film müziği yapımcısı Charlie Chaplin (Charles Spencer Chaplin), avamda yaygın kanaatin aksine büyük bir sistem kritikeridir.

Güldürürken düşündüren, o denli de vahşi kapitalizmi eleştiren Charlie Chaplin, yarattığı karakteriyle hafızalarımızda unutulmaz bir yer edinir. Chaplin, kapitalist sistemin amansız ve yılmaz savunucusu ABD'de, özellikle "Soğuk Savaş" döneminin unutulmaz ismi Senator Joseph McCarthy (1908-1957) tarafından 1948'de Hollywood (Kalifornien)'da "Solcu" oyunculara ve yönetmenlere karşı başlatılan anti kampanyadan nasibini alır. O esnada ona aslı astarı olmayan suçlar da isnat edilir.

Charles Spencer Chaplin, 16 nisan 1889'da, oyuncu bir çift olan Charles Chaplin ve Hannah'ın oğlu olarak Londra'da doğar. Babası erken ölür; annesi psikiyatri kliniğinde hayatını devam ettirir. Bu nedenle, yetimhanede büyür.

Chaplin, 1906-1912 yılları arasında "London Comedians" adlı bir ekipte farklı farklı pantomimlerle görev yapar ve İngiltere, Fransa ile ABD'ye gider. 1914'te ilk filmi "Making a Living"in ardından "Kid Auto Races at Venice" ile kariyerine başlar, bu arada Charlie tiplemesinin dış görünümü de oluşur.

1915'te Hollywood'a taşınır. Arasında "The Tramp"ın da bulunduğu 12 film çeker. 1921'de bir yılda hazırladığı "The Kid" gösterime girer. Sonra da sırasıyla "The Pilgrim" (1923), "The Gold Rush" (1925), "The Circus" (1928), "City Lights" (1931) ve "Modern Times" (1936) sessiz film tarihinin altın yapıtları arasında yerini alır.

Chaplin'in ilk sesli filmi, bir Anti-Hitler filmi olan, dönemin faşizminin retoriğinin ve propagandasının en acımasız eleştirisini yaptığı "The Great Dictator"dur (1940). İlginçtir ki, bu filmi Amerikan Sansür Kurumu tarafından önce yayınlamak istenmez. Filmin hafızalardan silinmeyen sahneleri arasında yer alan "Büyük Diktatör"ün balondan yapılmış Dünya ile oynaması ve oynadığı Dünya'nın elinde patlaması, milyonlarca insanın hayatına mal olan acı geleceğin öngörüsüdür.
"Monsieur Verdoux" (1947), "Limelight" (1952)'ın ardından yapımcılığını üstlendiği, Amerikan hayatının farklı görünümlerini ve yabancı bir komüniste atılan lekeleri alaycı bir dille hicvettiği "A King in New York" (1957), filmiyle Chaplin yeniden komünistlikle suçlanır.

Yıllar sonra Chaplin'e 1972'de Hollywood tarafından bütün film yapıtlarının onuruna "Oscar" ödülü verilir ve böylelikle Amerika'da iade-i itibar görür.

1975'te bu kez de Kraliçe tarafından "Sir" ünvanıyla onurlandırılır. 25 aralık 1977'de Corsier-sur-Vevey'de hayata gözlerini yumar. [© Hasan Gürgenarazili - KanalKultur]

[26 haziran 2005]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder